Günlerdir Emel Acar'ın Çırağan Sarayı'nda düzenlediği muhteşem defilesi konuşuluyor Modacı olarak adını altın harflerle yazdıran Emel Acar, defileyi ve değişimini anlattı....
Eski Türkiye Güzeli Emel Yıldırım mankenliğin zirvesindeyken işadamı Erdal Acar ile evlendi ve podyumlara veda etti. Geçen hafta Çırağan Sarayı'nda düzenlenen defile ise podyumlara bu kez modacı olarak dönen Emel Acar Türkiye'nin gündemine oturdu. Defile için Çırağan Sarayı'nda üç bölüm kapatıldı. Banu Birkan'ın organize ettiği gecede salona yerleştirilen bakır rengi ağaçların dallarına siyah kristaller yerleştirildi. 1 milyon dolara mal olduğu öne sürülen ve Rıhtım'daki partiyle sona eren gece sonrası Emel Acar, yaşadığı gururu ve ailesinin desteğini anlattı...
Tasarım yapmaya nasıl karar verdiniz? Yıllardır istediğim ve planladığım bir olaydı. Adımlarımı sağlam atıp, güzel bir şeyler sunabilmek için çok çalıştım. Kısmet bugüneymiş.
Defileniz büyük ilgi gördü. Tasarımlarınız kime hitap ediyor? Klasik de var, abiye de, pop da. Ben hangi renkleri görmek istiyorsam, onları harmanladım. Kafamda bir stil ya da kişi belirleyip, ona göre tasarım yapmadım. Modellerimin her biri farklı, bu yüzden herkes kendini bulabilir.
Haute Couture mağazanızda, kişiye özel kıyafetler tasarlıyorsunuz. İmaj danışmanlığı da yapıyor musunuz? Evet. Bana gelen müşterimin saçından makyajına, ayakkabısından çantasına kadar ona her konuda önerilerde bulunuyorum. Hayatı boyunca topuz yaptırmamış bir müşterim tavsiyemle denedi ve çok memnun kaldı.
Beğenmediğiniz modelleri istek gelirse tasarlar mısınız? Kabarık etek seviyorsam ama dar etek isteniyorsa, arasını bulmaya çalışırım. Önemli olan kendine yakıştırmak. İçime sinmeyen modeli hazırlamam.
İddialı mısınız? Evet, benim de ideallerim var. Defilem için altı ay gece gündüz çalıştım. Ama kimseye kendime rakip olarak görmüyorum. Bu işin çok emek gerektirdiğinin bilincindeyim. Bu nedenle bu işi yapan herkese çok büyük saygı duyuyorum.
Hedefiniz var mı? Tabii ki. Yurtdışında amatör ruhumu ruhumu kaybetmeden defile yapmak...
Ailenizin, yaklaşaımı nasıl oldu? Eşimden ve çocuklarımdan fedakarlık yaptım. Onların desteğini küçümseyemem. Çocuklarım bana gelip, "Anne güzel olmuş" dedikçe hırslandım. Eşimin ve çocuklarımın verdiği güç sayesinde bu işi başardım.
Yıllar sonra tasarımcı olarak da olsa ilk kez podyumda yürüdünüz, neler hissettiniz? Çok özlemişim. Ama işin mutfağında olmak daha eğlenceli. Ben iki sene yoğun şekilde mankenlik yaptım. Tasarımcı olarak orada bulunmanın keyfi ayrı.
Manken seçerken arkadaşlarınıza torpil geçtiniz mi? Hayır. Defileye çıkan herkes muhteşemdi.
Kötü eleştirilere kendinizi hazırladınız mı? Olumsuz eleştiri almadım. "Her şey çok güzel olacak" diyerek çalıştım. Ama yine de en bilinen kural; zevkler tartışılmaz!
En çok beğendiğiniz, etkilendiğiniz modacı kim? İşleme ağırlıklı ve dantelli modellere ağırlık verdiğim için, Elie Saab'ı örnek alıyorum. Yıldırım Mayruk, Nur Yerlitaş ve Cengiz Abazoğlu ise ülkemizde en beğendiğim modacılardan ilk üçü.