Mezun olalı o kadar olmuş ki, okuduğum üniversiteleri unuttum. Elbet bin yaşında değilim ama zaman çabuk geçiyor, günlük hay huy içerisinde, dün yediğimiz yemeği bile hatırlayamıyoruz. Öyleyse bu yıl boş kalmış 35binüniversitekontenjanı ile neden bu kadar ilgileniyorum? Ki oğlum da üniversiteyi çoktan bitirmiş iken... Yüreğim acıyor da ondan...
***
Böbürlendiğimi düşünmeyin, bu sütunda ilk kez bendeniz dile getirdim. Bu yıl, ÖSYM'nin yanlışpolitikasından dolayı 35 bin kontenjan açık kaldı, dedim. Ardından bir-iki gazetede aynı mealde haber çıktı. Sonra YÖK Başkanı Prof.Teziç konuştu. Dedi ki: "400binkontenjandan35binininaçıkkalmasıüzerineyenibirdüzenlemeyapabiliriz.Açıktakalanöğrencilerebirfırsatdahatanıyabiliriz."
***
Doğrusu budur hocam! Türkiye, 35 bin kontenjanı açık bırakacak kadar hovardalık yapabilecek bir durumda değil. Arkadan çığ gibi gençlik geliyor. Üniversitelere her yıl milyarlar akıtılıyor. 35 bin öğrencinin 1 yıl açıkta kalması, en basit hesapla 35 bin yıl kaybetmesi demek. Bu çocuklara hızla bir fırsat daha tanınmalı. Doğru yönetim, hızla esneyen ve yeni kararlar alabilen yönetim değil midir? Haydi hocam!