Şu ihanet olaylarının artık suyuçıktı diye düşünürk en RehaMuhtar'ın "Mina'yamektuplar" kitabındaki "Sadakatsiz" başlıklı yazıya takıldım. Muhtar soruyor: "Hepsihepsibirfutbolmaçınınskorunuandıransadakatsizlik,nasılolmuşdabasketbolmaçınadönüşmüştür?" Cevabı üzülerek okuyorum: " Üçlükler atılmaya başlanmış, jumpshot'lar, turnikeler sıradanlaşmıştır. 20 biten bir futbol maçının golleri tedavülden kalkmış. Basket atılır ve yenir olunmuş. Artık çevremde kimse futbol oynamıyor. Sayıüstünesayı atılıyor. Futbol kadar heyecanlı değil. Ama oyun çok dinamik oynanıyor. Futbol gibi favorisi belli değil. Kim kazanacak, kimkaybedecek hiç belli olmuyor. İki taraf da bolcasayı atıyor. Hayat bir NBA maçı gibi pota altında devam ediyor..." Kim ne kadar sayı atarsa yanına kâr kalmayacak. " Yeter!" diyorum. Dünyamız kirlenmeye yüz tuttu diye ihanet normal bir şey sayılamaz. Ben basketboloynamak istemiyorum. Böyle oynanan oyunu seyretmek de istemiyorum. Basketbolu sadece spor amaçlıysa seyrederim.
Şu ihanet olaylarının artık suyu çıktı diye düşünürk en Reha Muhtar'ın "Mina'ya mektuplar" kitabındaki "Sadakatsiz" başlıklı yazıya takıldım.
