Tayyip Erdoğan'ın "ihanet" sözü ağır kaçtı ve tartışma yarattı. Büyük devletlerle birlikte hareket etmek ve Ortadoğu yeniden kurulurken söz sahibi olmak isteyenlerin yanı sıra, içe kapalı dış politikayı tercih edenler de olabilir. Kimse düşüncesinden dolayı "hain" ilân edilemez. Ancak, uzak görüşlü olmadıkları söylenebilir. Mehmet Altan, ilk Irak harekâtı sırasında, Meclis'ten asker tezkeresi geçiren Özal hakkında 16 yıl önce yazdığı bir makaleyi tekrar yayınlamış. (Sabah-4 Eylül 2006) "Özal,sadeceSaddam'ınkalamayacağınıdeğil,Ortadoğu'nundayenidenşekilleneceğinidüşünmektedir;hattabundanemindir.Özal'ınbuöngörüsününgerçekleşmesihalindeyetki,Türkiye'nin,pastanınyenidenbölüşümündeneskisindendahabüyükpayalmasınayardımcıolacaktır.Buyetki,Türkiye'yiaynızamandaOrtadoğu'yuyenidenşekillendirmepazarlıklarındatehlikeligelişmelerekarşıkoruyacaktır..." Özal'ın öngördüğü süreç devam ediyor. Ve Tayyip Erdoğan, aşağı yukarı aynı gerekçelerle Meclis'ten yetki istiyor. Erdoğan'ın ve partisinin itibarı söz konusu. AK Parti ne kadar az fire verirse, o ölçüde kadrolarının güvenilirliği artacaktır. "Hayır" oyu, elbette vatana değil ama, partiye ihanet gibi yorumlanabilir. Hele -böylebirihtimalyokya-1 Mart tezkeresine benzer bir sonuç ortaya çıkarsa, gazetelerin manşetlerini ve yorumları tahmin edebiliyorum.