Bir askerin dans etmesi her zaman ilginç gelir bana. Dans, savaşı reddeden, modern zamanları belgeleyen ve hoşgörüyü tüm çıplaklığıyla sergileyen renkli bir tablodur. Bir askerin dans etmesi, bana Atatürk'ün emanet ettiği aydınlık Türkiye resmini simgeler. Ülkemi emniyette hissederim. Huzur bulurum.
***
Bir asker dans ederken, bir ülkede kadına verilen değerin en anlamlı görüntüsü oluşur bende. Mayoyla denize girenlere saldıran yobazların gözlerini kör eden bir ışık yayılır o pistten. Çirkinliği giyinenlere karşı, çağdaş bir dünya insanı fotoğrafı asılır duvarlara. Bütün karanlıklar boğulur. Güneşi ta içimde hissederim.
***
Bir asker dans ederken, silahsız bir dünya fotoğrafı asılır duvarlara. Sesi soluğu kesilir savaşın. Çocukların sadece dizleri kanar, sokakta oynarken... Güneşin kağıttan gemisine binerler. Din üzerinden siyaset yapan alçakların, insanları kışkırtacak eylemlerinin "ellerinde" kaldığını hissederim. Linç toplumunu körükleyenlere, demokrasi dersleri verilir ücretsiz. Avazım çıktığı kadar bağırırım!
***
Bir asker dans ederken, bizleri birbirimize kırdırmaya motive edenlerin yüzü asılır, maskeleri düşer. Kardeş özlemi büyür sofralarda. Komşular komşuya güvenir. Hüzzam şarkılar başlar, gazetelerdeki baykuşlar susar. Sevgi iktidar olur. Padişahlık modeline gönül verenlerin, yüzünden düşen bin parça olur.
***
Bir asker dans ederken, onların çıplak ayaklarıyla, ateşlerin üzerine basa basa yürüdüğünü hissederim. Bilirim ki, gözlerini bir saniye kapatmazlar. Çünkü her ihtimale karşı... "Su uyur, düşman uyumaz!"
***
İstanbul sokakları Artık seni tanıyor O eski hatıralar Sevgimden utanıyor
Kalabalık içinde Yaşarsın yalnızlığı Öptüğüm dudakların Kaybolmuş tutsaklığı
Artık çok değişmişsin Kirlenmiş sabahların Her gece yankılanır Ucuz kahkahaların HakkıYALÇIN
***
1Eylül2006MutlulukTakvimi Kuşlara yem at... Mucizeye inan ama bel bağlama... Dişini sık fırçala... Ayran iç...