Önce Filistin'deki seçimlerde Hamas iktidara geldi. Sonra da, Lübnanİsrail çatışmasında Hizbullah ön plana çıktı. Bizler de bu suretle hem Hamas'ın, hem de Hizbullah'ın, bölgenin meşru güçleri olduğunu öğrendik. Oysa 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu öncesinde, Sincan Belediyesi'nce düzenlenen, Hizbullah ve Hamas liderlerinin posterlerinin de bulunduğu Kudüs Gecesi için, bizim medyamız "Bunerezalet" diye manşet atmıştı. O tarihte, Hamas ve Hizbullah'ın uluslararası teröre karışmadıklarını, kendi ülkelerinde mücadele yürüttüklerini ve üstelik siyasi kanatlarının olduğunu yazmıştık. Hatta MİT, bu isimler altında Türkiye'de bir örgütlenme bulunmadığı bilgisini mahkemelere vermişti. Fakat, psikolojik harp içindeydik; dezenformasyon politikalarıyla milleti korkutmamız lâzımdı; bu yüzden Ortadoğu'nun Müslüman halkına destek mahiyetinde olan bir gece, teröre destek olarak gösterildi ve Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız cezaevine gönderildi. Bakın elin İtalyan'ı Dışişleri Bakanı Massimo D'Alema bile, "HizbullahveHamasElKaidedeğil" diye konuşuyor. Nitekim Avrupa Birliği, Hizbullah'ı terörist bir örgüt olarak kabul etmiyor.