Bir yaralı hikayesi Türkiye'de 'Hastane önünde kimse kalmayacak' diyen bir iktidar var. Ama yaşananlar hiç de öyle değil..
Mektup Bilecik'in Osmaneli ilçesinden geliyor. Vatandaş Hilmi Bağlan'ın oğlu TarıkBağlan bir trafik kazası geçiriyor ve apar topar ilçedeki Sağlık Ocağı'na götürülüyor. Bundan sonrasını HilmiBağlan'dan dinleyelim: "Sağlık Ocağı saat 22.30 sıralarında oğlumu Sakarya Devlet Hastanesi'ne ambulansla sevk etti. 13.08.2006 tarihinrde saat 00.30 sıralırnad sakarya Devlet Hastanesi'ne ulaştık. Üzülerek ve utanarak yazıyorum ki, sedye üzerinde ambulansla getirilen bir yaralıyı hastane kapısından içeriye sokmadıkları gibi, bizlere, 112 acil ambulansı şoförüne ve sağlık personeline hakaret derecesinde sözler söylediler. 'nereden geldiyseniz oraya gidin' diyerek bizi kovdular. Oradan ayrılarak Sakarya Toyotosa Hastanesi'ne gittik. Saat 01.00 sıralarında hastanedeydik. Maalesef orada da aynı muameleyi gördük. Hastanenin acil servis kapısının önünde yaralı gencimiz, sedye üzerinde ambulans personelinin yardımıyla saatlerce bekledi. Bu arada biz bazı telefon görüşmeleri yaparak araya hatırlı kişileri koyduk ve saat 04.00 sıralarında kapılar açıldı bizi içeri aldılar. Beyin cerrahisi servisinde işlemler başlatıldı. Bizler sosyal güvenhlik pirimi ve vergisini ödeyen insanlar olarak neden hastane kapılarından kovuluyoruzBu hastaneler ve doktorlar niçin varTanıdıkları araya sokmasaydık hastane kapısında ölecek miydik?" Hilmi Bağlan'ın iddiaları ve soruları bunlar. Sanırım sağlık bakanlığı yetkilileri bir soruşturma yaparlar. Çünkü bu olaylara kendi görevlilerinin rde şahit olduğu söyleniyor. O gece yaralıyı bu hastanelere götüren Osmaneli Sağlık müdürlüğü'ne bağlı ambulans görevlileri bütün olayları yaşamış. Türkiye'nin insanlarına insanca sağılık hizmeti verebileceği günleri görmek istiyoruz.
***
GÜNÜNSORUNU İstanbul'da üst ve alt geçitlerle otobüs duraklarını tuvalet zannedenler yaşıyor. Bu alanlar kokudan ve pislikten geçilmiyor. İnsanlık nerede?