Dünyanın en iyi plajları arasında gösterilen göz alabildiğince uzanan bir kumsal ve bu kumsalda her yıl ayışığında hayata gözlerini açan Caretta Carettalar... Patara, yerli ve yabancı turistlerin en çok ilgi gösterdikleri yerlerlerden....
İŞTE yüzmeyi bilmeyenlerin bile korkusuzca kendilerini denize bırakabilecekleri bir yer, Patara... Ayrıca cebe fazla zarar vermeyen ender turizm beldelerinden biri. Fethiye-Kaş arasında bulunan Patara, orta halli bir sayfiye yeri. Antik kente ve plaja girmek için kişi başına 2 YTL ödüyorsunuz. Gişelerden hemen sonra yol üzerinde Likya tipi Roma devri mezar anıtları görülüyor. 'UYUYAN GÜZEL' BUGÜN kentte önem taşıyan kalıntıların bir bölümünün kumlar altında olduğu dikkatinizi çekecektir. Kumların altında kalan ve bu nedenle arkeologlar tarafından "Uyuyan Güzel" adı verilen Patara antik kentinde, 1988'den beri arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Antik kentin içinden geçen otomobil yolunu takip ederek küçük bir ağaçlık alana geliyorsunuz. Arabanızı buraya park ettikten sonra plaja ulaşmak için de uzun bir kum mesafesi geçmeniz gerekiyor. Çünkü burası Türkiye'nin en uzun ve en geniş kumsalına sahip. Bir tek çakıl taşının bile bulunmadığı kumsalın uzunluğu 18 km, genişliği ise yer yer bin 500 metreyi bile buluyor. Kumu ince, denizi ise sığ. Yalnız, neredeyse her yıl dünyanın en iyi plajları arasında gösterilen Patara'da dalga hiç eksik olmuyor. Denizin özelliği dalga havuzlarındakini aratmayan sıklık ve büyüklükteki dalgalar. Güneş yakıcı ve çevrede gölgelik bulunmadığı için yanınıza şemsiye almayı ya da kiralamayı unutmayın. Plajda şemsiye ve şezlong kiralamak isterseniz fiyatı 5'er YTL. CARETTALAR'IN BARINAĞI PATARA kumsalı, Dalyan'la birlikte Türkiye'de Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurta bıraktığı yer olduğu için bugün koruma altında. Plajın bazı bölümlerine girişler engelleniyor. engelleniyor. Akşam saatlerinde plaja giriş tamamen yasaklanıyor ve bölgede ışık yakılmasına izin verilmiyor. Çöl görüntüsündeki bu kumsal, kum tepeciklerinin ilginç görüntüsüyle de dikkat çekici. Türk filmlerinde sık sık rastladığımız o çöl sahneleri, genelde Patara'da çekilir. Patara Plajı'na özellikle İngiliz ve Fransız turistler rağbet ediyor. Patara'nın vazgeçilmezleri arasında kumulların üzerinden gün batımını izlemek ve at gezintisi yapmak geliyor. Trekking, koşu, binicilik, bisiklet gibi sporlara ilginiz varsa, bölgenin yapısı uzun ve keyifli doğa yürüyüşleri için ideal. Eğer atla gezinti yapmak istiyorsanız, burada sabah ve akşamları tur düzenleyen at çiftlikleri var. "Ata binmeyi bilmiyorum" diye de üzülmeyin, bilmeniz gereken her şeyi size zaten öğretiyorlar. Patara'da büyük çarşılar yok. Alışverişlerinizi Patara çarşısındaki küçük dükkânlardan yapabilirsiniz. Buradan el yapımı minyatür antik görünümlü biblolar, yerli kadınların yaptığı süs eşyalarından alabilirsiniz. Büyük marketlerin henüz açılmadığı Patara'- nın çarşısında, bol bol dondurmacı ve hediyelik eşya satıcıları var. Gece eğlence isteyenler içinse çok fazla seçenek yok.