Bir kadın duruyordu, yolumun üzerindeki durakta. Bir kelebek, her gece ölen. Her gece koynuna aldığı bir adamın, pis kokusuna gömülen. Durağın önünden geçerken durdum. Beni tanıdı. Beklediği müşterinin ben olmadığını biliyordu besbelli. "İlhamalmakiçinyanlışadres!" dedi.
***
Düşleri seksek oynuyordu kaldırımda, gerçekleri hayatıyla oynuyordu. "Adınne?" diye sordum. "Pınar" dedi. "Ooo!" Dedim. "Medyatikbirisim." "Yoo" diye itiraz etti. "Benibaşkalarıylakarıştırma.Bendeherşeyharbi.Biryüzümvarvesadece,onukullanıyorum." Sanki gazeteleri bıçakladı, televizyonları camdan aşağıya attı sanki.
***
Otobüs durağındaki camdan sarayında, harcadığı çabayı anlattı, ayakta kalabilmek için. Yüzüne kapanan kapıları, kurulan tuzakları. "Başkalarıhayata1-0galipbaşlar" dedi. "Aynıisimdeolsakda..." Kurduğu cümlelerde isyan vardı, tozu dumana katan. "Şansımolsa,banabedenimisattıranbutopraklardabirandurmam" dedi. Hayallerinde bir mülteciydi sanki, vatanını satan.
***
Birileri damgasını vuruyordu düzene. En baba yazarların bile köşelerini işgal ediyordu birileri. Aldatmanın dayanılmaz hafifliğinde, pahalı ödüller alıyorlardı medyadan. Milyon dolarlık evler, lüks cipler... İsimleri ne fark eder... Onlara gösterilen ihtişama karşılık, böyleleri kadersizliğinzencileriydi. Beyaz teni, yorgun gözleri ve üniversite diplomasıyla...
***
Yıldızlar yere düşerse, bir daha gökyüzüne bakmazdı, biliyordum. "Gitmeliyim" dedim. "Hayatımdahiçkelebeköldürmedim." Televizyonların ve gazetelerin birilerini paylaşamadığı bir ülkede, onu orada bıraktım. Kendisine ölüm ısmarlamış bir kelebek gibi.
***
Sensiz akşamlarda Eskisi kadar Üzülmüyorum artık Adını anmayalı Çok uzun zaman oldu Bazen resmine bakıp Dalıyorum Hepsi bu
Hasretine dayanmak Öyle zor değil Şarkılara yüklüyorum Kederi Gözlerinin rengi Çoktan unutuldu Bazen kendi kendimle Konuşuyorum Hepsi bu HakkıYALÇIN