Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 14 Ağustos 2006
Ateş ve buz
Yazık bu ülkeye

Ateş ve buz

Sıcaklık 30 derecenin üzerindeydi. Denizin içinden çıkan buhar insanları ürkütürken, şortu ve kısa kollu tişörtüyle genç bir adam, yanında baştan ayağa kapanmış kadınla sahilde yürüyordu.
Çocukluk hafızamda da böyle görüntülere yer yoktu, şimdi de... İçim elvermedi.
Oturduğum ağacın gölgesinden kalkıp, yanlarına gittim.
"Merhaba" dedim, "Aleyküm selam" dedi genç adam.
Kadın sustu. Kadın, güneşe olduğu kadar, kendi gerçeklerine de mahpustu.

***

Aynı mevsimin içinde, iki farklı görüntünün yansımasıydılar.
İçi buz dolu sürahiler gibiydi adam.
Kadın, bir alev çemberinin bunaltıcı seferinde.
"Haksızlık bu" dedim ve haddimi aşan bir cesaretin temsilcisi olarak sordu.
"Affedersiniz ama çok merak ettim. Böyle bir havada siz böylesine rahatsınız, eşiniz eziyet çekiyor. Neden bu ayrımcılık?"
Adamın yüzü düştü, kadın başını eğdi.
Adam, "Allah'ın emri" dedi.
"Peki" dedim, "Allah, kadınlara bu denli bir haksızlığı niye reva görsün."
Aramızdaki harfleri tutuşturdu adam.
"O sizi ilgilendirmez!"
Sustum. Onların sözlüğünde yeri olmayan cümlelerimin yolunu kestim ve özür diledim.

***

Herkesin kendine göre zengin bir hayatı vardı belki.
Kişilerin kendileri için kurduğu dünyada "davetsiz misafir" olmanın alemi yoktu.
Ve bizlerin kendimizi mutlu hissettiğimiz dünyada, başkalarının mutsuz olduğunu düşünmek en büyük yanılgımızdı.
Bir kadını, güneşin altında, koyu giysiler içinde mutlu eden güç varsa, o gücü sıradan bir merhabayla yolundan çevirmek mümkün değildi.
Bizim doğrularımız, başkaları için yanlıştı.
Onların yanlışlarının körüklenmesine de bizlerin yapabileceği bir şey yoktu.
Güneşin kumları tutuşturduğu bir günde, onlar buzdan bir atlasın üzerinde yürüyordu belki. Kim bilir!

***

Onlar yürüdü gitti.
Deniz kıyısındaki kalabalığa inat, tenhalarda yalnız kalmaktan mutlu olan çifte baktım, kendimi ağaç gölgesinin altına attım.
Hepimizin aynı kökte birleştiği bir dünyada.
Hayatın terli sayfalarından birini daha kapattım.

***

Rüzgara kapılmış
Yaprak gibiyim
Sevdalı yüreğim
Can çekişiyor
Dinlediğim şarkıları
Ettiğim duaları
O bilmiyor

O bilmiyor
Hala eski anılarla
Yaşadığımı
O bilmiyor
Resimlere bakıp bakıp
Yalvardığımı
Ona vurgun olduğumu
Ağlayıp kahrolduğumu
Yıkılası gururumu
O bilmiyor
Hakkı YALÇIN

***

14 Ağustos 2006 Mutluluk Takvimi
Lavabo kenarında yüzük bırakma...
Konserve kutusuna çiçek ek...
Salıncakta sallan...
Kişiyi değil, davranışı eleştir...

***

Kralların
hüviyetinde bile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yazıyorsa.
Çok kral bir ülkeyiz demektir.
Fax : 0212 3543791
GÜNCEL
Dünyayı Dünyayı dolaştıran aşk
ABD'li genç, aşık olduğu Türk kızıyla evlenmek için Londra'dan uçağa...
Sinir 'bozucu' buluş
Ölümcül bekleyiş
Çıldırtan sıcak her yerde
'SP'li çocuklara moral
Akıllı torun 112'yi aradı...
'Ne olur kesmeyin...'
SPOR
Aslan'ın Aslan'ın galası
Galatasaray, geçtiğimiz sezonun şampiyonluk kupasını aldığı gecede...
Yer gök inledi
Kadroda mini neşter
Ya Zebina,ya Ze Maria
Mehmet olunmaz Mehmet doğulur
Trabzon tekliyor
Beşiktaş'ta kürdan krizi
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Açık 32 C,Açık 23 C
ANKARA - Par. Bul. 35 C,Par. Bul. 17 C
IZMİR - Açık 37 C,Açık 20 C
ANTALYA - Açık 35 C,Açık 24 C
ADANA - Açık 32 C,Açık 25 C
EKONOMİ
IMKB E: 37.601,440 D:% 0,49
DOLAR S: 1,459 D:% 0,24
EURO S: 1,856 D:% 0,30
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu