Sezon başında turist azlığı sebebiyle ciddi sıkıntılar yaşayan turizm sektörü, tam problemli günleri atlattığını sandığı an karşısında Maliyeciler'i bulmaya başladı. Başta turistik bölgelere yakın iller olmak üzere çeşitli noktalardan görevlendirilen Maliyeciler, ailece Bodrum, Antalya gibi turistik merkezlere tezgah açmış durumdalar. Birçoğu gittiği noktada turistik otellerde kalıyor, diğer tesisleri denetliyor. Sözde vergi kaçıranlarla mücadele ediyorlar, ama görüntü hiç de öyle değil. Maliyeciler, gittikleri turistik bölgelerde ciddi anlamda rahatsızlığa sebep oluyorlar. Yaptıkları sözde denetimlerden devletin kazancı değil zararı söz konusu. Çünkü yapılan kontrol ve denetim bir görev olmaktan çıkıp tacize dönüşmüş durumda. Her gün bir otele, restorana uğranır mı? Günlük harcırahı yaklaşık 30binYTL olan bir memur, turistik bölgede nasıl çalışır? Günlük raporlar istiyor, ciro tespitleri yapıyorlar. Bir kuruma günde 2 defa uğrayıp tesislerin günlük girdilerini kontrol etmeye kalktıkları anda müşterileri rahatsız etmekle kalmıyor, bazı tartışmaların çıkmasına ortam hazırlıyorlar. Veya sık sık aynı yerlere gitmeleri sebebiyle yakınlık oluşuyor, fakat maksat hâsıl olmuyor. Maliye elbette denetimler yapmalı, usulsüzlükleri ortaya çıkartıp müeyyide uygulamalı. İtirazım; Maliyeciler'in sersefil halde bölgelere dağıtılmasına ve imkânsızlıklarla tesis denetimine gönderilmesine. Ayrıca bir restoran, otel her gün iki defa Maliyeci denetimine tabii olur mu? Olursa, bu işten devletin elde edeceği verim ne olabilir?