İlk gün yazmıştık, Londra'daki terör alarmının içi boş bir senaryoya dönüşebileceğini... Şu ana kadarki gelişmeler de onu gösteriyor. Yakalananlar, suçlananlar ve ele geçirilen deliller, henüz kamuoyuna tanıtılmadı. Tutuklanan zanlıların uçak bileti bile almış olmaması işi daha da karıştırıyor. İngiliz halkının hatta İngiliz medyasının bile kuşkuyla baktığı, "Türkiyeli" dediğimiz medyanın ise "Eylül'denbeterolacaktı" şeklinde manşetlerine taşıdığı bu işte, Müslümanlar'ın "kimvurdu!" ya götürülmek istendiği anlaşılıyor. Londra'da alarm verilir verilmez ABD Başkanı Bush' un "Buolayhalenİslamcıfaşistlerlesavaştaolduğumuzugösteriyor" sözleri; en ağır tahrik olarak hafızalara kazındı. Amerika'daki 11 Eylül saldırılarını da İslam dünyasının Haçlı Seferleri'ne benzeten Bush ve yandaşlarının yeni düşman cepheyi, İslamdünyası olarak belirledikleri açıkça anlaşılıyor. Bunun için, Batı dünyasında "Provakasyon" denilen her türlü fitnefesat planlı şekilde organize ediliyor. İngilizlerbilekuşkulu Bizim Türkiyeli medya bunları dikkate almayıp, ilk gün belirttiğimiz gibi sanki Batılılar'ın basın bülteni havasında, ne derlerse aynen naklediyor. İngiliz halkının dahi inanmakta zorlandığı Londra'daki sözde terör alarmını, Türk halkının inanacağı en çarpıcı başlık ve kurgularla sunuyor. IrakveAfganistan'dakigelişmelerde,dünyanınnasılkandırıldığınıvenesenaryolarlatoplumlarınürkütülüpsindirildiğini,hattatepkisizleştirildiklerinidefalarcagörmemizerağmenaklımızbaşımızagelmiyor. Dolayısıyla küresel çetelerin Ortadoğu'da akıttığı oluk gibi kanların üzerini Londra senaryoları ile örterek, İslamcıfaşistterörüyledeğil,resmenmedyaterörüilesarsılıyoruz.