Duydum ki namın almış yürümüş. "Yedidüvelcihan" senin adını duyar olmuş. Erkek milleti seni eleştirirken, kadın milleti ise baştacı eder olmuş. Senin gibi boynuzlu bazı erkek milleti, "Hele şükür, aramıza bir boynuzlu daha katıldı" derken, kadın milleti ise sayende biz erkeklere yangözle bakar olmuş. Bununla da yetinmeyip "Oholsunsizesünepeerkekler" der olmuş. Ayrıca senin için erkekliğinmedariiftihar'ı diye konuşup, senin gibi bir erkek bulamadıkları içinde dertyanar olmuşlar. Hatta, bugün yarın köşelerinde yazacakları yazılarla seni "gökkubbeye" çıkaracaklar. Kendi kocaları onları aldatsa senin kadar "geniş" olmayıp, kocalarını tükürükleri ile birkaşıksuda boğacaklar. Ama sen kocaları değilsin. Sen sadece onlar için bir kahramansın . O nedenle "dolmuşa" gelme. " Maymunolma" derim. Ey sevgili TuncayEngin ! Televizyonda izledim seni. Sol kucağında "ŞerefCan." Sağ elin ise bir kadının eliyle kenetlenmiş. İki el havaya kalkmış. Bu el karın YıldızEngin'in eli. Sanki olimpiyatlarda Türkiye'ye altınmadalya kazandırmış. Yıldız Hanım'ın elini havada sıkarken pek gururlusun. O anda kamuoyuna mesaj gönderiyorsun: "ŞerefCanoğlum,Yıldızisekarımdır." Brütüs bir kadın ve ikibabalı zavallı bir oğlançocuğu . Sonra ise bir basın açıklaması: "Türktoplumunualdatacakhiçbirharekettebulunmadım.Karımınarkasındayım.Biziyalnızbırakın." Vallahi aklım şaştı. Peki sen karının arkasındaysan, karın kimin yanında!? Seni önce Allah'a sonra ise boynuzunuparlatacak olan bazı kadınyazarlarımıza havale ediyorum. Seni gidi "boynuzlupehlivangeyiği!"