Size birini tarif edeceğim, bakalım tanıyabilecek misiniz? Onun yüzde 33'ü kadın, yüzde 67'si erkektir. Yüzde 59'u 15 yıldan fazla süredir çalışmaktadır. Ortalama 2 çocuk sahibidir. Yüzde 60'ının eşi çalışmamaktadır. Yüzde 56'sının evine maaştan başka para girmemektedir. Yüzde 54'ü kirada oturmaktadır. Yüzde 40'ı ayda 250 lira kira ödemektedir. Yüzde 20'si açlık sınırının (750 lira) yüzde 75'i ise yoksulluk sınırının (1000 lira) altında ücret almaktadır. Yalnızca yüzde 2'si maaşından tasarruf yapabilmektedir. Yüzde 32'si zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamamaktadır. Yüzde 82'sinin borcu vardır. Yüzde 83'ü tatile gidememektedir. Yüzde 39'u meslekte öncelikle ücret seviyesini, yüzde 27'si ise iş güvencesini tercih etmektedir. Seçme şansı olsa yüzde 59'u kendi işini yapmayı, yüzde 23'ü işçi olmayı, yüzde 18'i ise şimdiki işini yapmayı istiyor. Yüzde 36'sı hizmet süresi dolduğunda emekli olmayı düşünmektedir. Yüzde 44'ü emekli olduğunda gelirinin azalacağından endişelidir. Yüzde 69'u toplu görüşmelerde enflasyonun üzerinde bir artış ve maaşların yoksulluk sınırının üzerine çekilmesini arzu ediyor.
***
Tanıyabildiniz mi kimi anlattığımı? Memuru kitlesini anlattım size... Türkiye Cumhuriyeti devlet memurunu... Türkiye'de 3 milyon küsur devlet memuru var ama onlarla birlikte toplam 10milyonkişi,devletinelinebakıyor. Patronu olduğu memurunu bile memnun ve mutlu edemeyen devletin, milleti nasıl memnun edebileceğini siz hala merak ediyor musunuz? Ben etmiyorum.