Kısa bir dinlenme periyodundan sonra, sizlere "Hoşbulduk" diyecektim fakat ne yazık ki "Boşbulduk" demek zorundayım. Bir hafta içinde arka arkaya dört meslektaşımız hayata veda etti. Önce RehaMağden, ardından HalitÇapın Ağabeyimiz, ardından sevgili DuyguAsena ve nihayet ErgilTezerdi Ağabeyimiz.
***
Bu dört meslektaşımızla da ayrı ayrı gazetelerde, farklı zamanlarda birlikte çalışmışlığımız vardı. Sırf arkalarından bir şeyler karalamak teamülü ile değil ama sadece okurlara bu gazetecilerin enönemliözelliklerini bir miktar olsun anlatabilmek gayretiyle yazıyorum şimdi... Çünkü Türk medyasında kalem oynatan birçok kişinin, her ölenin ardından yaptıkları gibi, sağlıklarında etmedikleri zulmü bırakmadıkları insanların ölümü üzerine gereksiz, bayağı, abartmalı ve ikiyüzlü yazılar yazdıklarına tanık olduk yine...
***
Ben şunu anlarım: Pek yakından tanımamış olsa da, belki hiç paralel düşmemiş olsa da, hatta hiç sevmemiş olsa da bir meslektaşının ani ölümünde insanın içi yine de burkulur, yüreğinde bir yanma hisseder. Ama duyguların sunuluşunda ve yorumda daima dürüst olmak icap eder.
***
Mesela, hanelerinde bir sürü zırtapozu besleyen büyük medyanın, HalitÇapın gibi bir kalem ve yürek devini, niçin sürekli dışladıklarını anlayamam. Öldükten sonra da utanmadan, "TürkbasınınınHemingway'iniyitirdik" diye yazmalarını hiç anlayamam. DuyguAsena için de manşetlerde ağladılar. Onun "gazeteciliğini" anlata anlata bitiremediler. Halbuki DuyguAsena, Türk basınında bilhassa "kadınlığı" ile kendisini kabul ettirmiş, kadın duyarlılığından hiçbir zaman taviz vermemiş, kendi kadınlığı ile birlikte, bütün kadınların "kadınlığını" savunmuş, erkek egemen basında cesur yüreği ile kendisine söke söke bir yer yapmış "braveheart" bir kadındı. RehaMağden, kadri, kıymeti hiç bilinmemiş değerli genç bir beyindi. ErgilAğabey ise, herkesle barışık, paylaşmaya her zaman hazır, insan gibi bir gazeteciydi.
***
Popülizmin, medyatizmin ve züppeliğin prim yaptığı medyada; halka sahip çıkan haber, röportajlar ve yayınlarla değil de, ikili derin ilişkilerle, üst düzey kapalı girişimciliklerle ayakta kalmayı tercih eden medyada, bu dört meslektaşın yaşam alanları zaten giderek daralmaktaydı. Şimdi halen birçok gerçek gazetecinin yaşam alanlarının daraltıldığı gibi... Belki de bu yüzden bir hafta içinde RehaMağden,HalitÇapın,DuyguAsenaveErgilTezerdi, topluca istifa ettiler bu meslekten... Sanki bize bir şeyler anlatmak istermiş gibi... Rahatuyusunlar, diyeceğim ama kendi günahlarından değil de basınıngünahlarındandolayı rahat uyuyabileceklerini tahmin etmiyorum. Bir gazete, Duygu'nun ölümü üzerine şöyle diyordu: -BasındaartıkDuyguyok! Basında eskiden de duygu yoktu be güzel abicim!