Türkiye'deki diplomasi trafiğini danışmanı CüneytZapsu'ya emanet edip KKTC'ye gittiği anlaşılan BaşbakanRecepTayyipErdoğan'ın oradaki görüntüleri de çok şaşırtıcı. Ada'daki Türk varlığını ortadan kaldıran BM Genel Sekreteri Annan'ın planına hararetle sahip çıkıp M.AliTalat ve ananesinin "YesbeAnnem" çığlıklarını alkışlarken, kahraman RaufDenktaş'a sırtlarını dönmüşlerdi. Rumlar'ın reddettiği o plana Türk tarafından "Evet" çıkması uğruna Denktaş'a laf yetiştirip, "Çözümsüzlükçözümdeğildir" sloganlarına sarılmışlardı. Aradan 3 yıl geçti ve "YesbeAnnem" diye bağıranlar gibi, onları piyasaya sürüp "büyükpolitikacı" olduğunu sananlar da, Rum'u, Yunan'ı ve AB'deki işbirlikçilerini biraz olsun tanıdı. Siyaseti ve özellikle Kıbrıs gibi milli bir politikayı şansvekumaroyunlarına benzeterek "Kazan-kazandır" havasında gidenler, hanyayı-Konya'yı gördü. Rum ve Yunanlı kadar, Avrupalılar'ın da "verdikçe" doymadıklarını ve dahasını istediklerini anladılar. Onca tavize rağmen KKTC'ye ambargonun kaldırılmadığını ve verilen sözlerin de tutulmadığını keşfettiler. Olanoldu,atıalanÜsküdar'ıgeçtiveRumlarABüyesiilanedilipKKTCdahaablukayaalındıama;Ankara'dakisiyasiiktidardaYavruVatan'ınveondaemeğiolanlarınkadirkıymetiniancaanlamayabaşladı. KKTC'den gelen haber ve görüntülere bakıyoruz da, bir süre öncesine kadar neredeyse azarladığı kahraman Denktaş'ın koluna giren Başbakan Erdoğan'ı acı tebessümlerle yad ediyoruz! Acı dolu yılları yaşamadıkları için herhalde rahatlık batınca "YesbeAnnem" çığlıkları atanlar kadar, Türkiye'den onlara desten veren "Kazı-kazancılar" da suratlarında patlayan gerçeklerle şok oldular. Sonuçta;ikitoplum,ikiayrıdevletveegemenliktenbahsetmeyebaşladılar.Denktaş'ınveonungibidüşünenlerinhaklıolduğunuitirafettiler. İnşallah bundan böyle de başka birileri çıkıp "GeçtiBor'unpazarısüreşeğiniNiğde'ye" diye seslenmez. "YesbeAnnem"ciler "NeoldubeAnnem" demese de gelinen bu noktayı bile kâr görüyoruz.