Türkiye'nin temel klasiklerinden biridir. Halkımız sürekli kazıklanır fakat kimlerin kazıkladığı bir türlü anlaşılmaz. Bu, kazıkçıların şahane kamuflajlar kullanmasından kaynaklandığı kadar, aynı zamanda, bir kazıkçı kazıkladıktan sonra arkaya başka kazıkçının geçmesinden ötürüdür. Ki arkanıza baktığınız zaman daima yeni bir kazıkçı görürsünüz, eskisini bulamazsınız. O yüzden vatandaş kazığı net olarak hisseder de, kazıklayanı bulmaz.
***
Türkiye Ziraatçiler Derneği (TZD) Başkanı İbrahimYetkin, durumu kibarca şöyle anlatıyor: -Tarımürünleri,tüketiciyetarladakifiyatının8katınasatılıyor.İnanılmazbirsömürüvehaksızkazançvar. Yetkin, dünyanın hiçbir yerinde böyle kazık yiyen bir tüketici bulunmadığını da sözlerine ekliyor.
***
Birçok ürün büyük marketlerde, üretici fiyatlarının neredeyse 10 katına satılıyor. Ürünün yüzde 70'i kayıtdışı, hale girmeden depolara dağıtılıyor. Gerçek bir sistem kurulsa, tüketici yüzde 50 daha ucuza ürün alabilir.
***
Yetkin, şöyle devam ediyor: -Üretici patatesi Ankara Hali'ne 25 kuruşa getiriyor. Halde 30-60 kuruş fiyat veriliyor. Süpermarkette de patates 2 YTL'ye satılıyor. Üzüm Ankara Hali'nde 40 kuruş, süpermarkette 2.4 lira 6 misli fark var.
***
Nedir bu şimdi? Bir memlekette sistem, halkın kazık yemesi üzerine kurulmuş olabilir mi? Hele hele şu cennet gibi memlekette? Toprakta her türlü ürün yetişiyor, kimisi 25 kuruşa, kimisi 30 kuruşa, kimisi de 50 kuruşa... Sistemi kursalar, vatandaş bu ürünleri çok ucuza alacak ve mutlu yaşayacak. Ama hayır, Türkler'inilledebirbirinikazıklamasışart. Asalaklar,sülüklerolmadanolamıyor.