TENİSÇİLERİN aslında büyük bir bölümü toprak kortun yavaşlığını çimin hızına tercih ederler. Toprak kort; sabrı ve dayanıklılığı ödüllendirirken çimde etkili servisler ve file önü oyunu sonuç için yeterlidir. Dünya sıralamasında bir numara olmak isteyen Nadal, Londra'- da başarılı olması gerektiğini biliyordu. "Şimdilik çimde oynamaya alışmam lazım" diyen İspanyol raket Wimbledon finalini belki hayal dahi etmemişti. Ama tenis tarihine isimlerini altın harflerle yazdıranlar, her zeminde başarılı olabilen raketlerdi. Bunu en iyi finaldeki rakibi Federer ve kendisi biliyordu. 2006 Wimbledon finali öyle bir finaldi ki çim kortta tarihin en büyük galibiyet serisine sahip raketi Roger Federer'le, toprak kort rekortmeni Rafael Nadal'ı karşı karşıya getirdi. Aynı zamanda açık tenis tarihinde ilk kez Roland Garros finalistleri Wimbledon'da da final oynuyordu. Federer maça çok hızlı başladı ve 2-0'lık üstünlüğü yakaladı. Ama İspanyol boğası savaşçılığını gösterdi, maçı dördüncü sete taşıdı. Kaybettiği her setin ardından rakipleri adeta buna pişman ettiren Federer üst üste dördüncü Wimbledon şampiyonluğuna uzandı. Aslında bu maçın galibinin pek de önemi yoktu. Önemli olan tenis tarihinin en büyük rekabetlerinden birine şahitlik etmekti.