-Zorunlu askerliğe karşı çıkan bir yazı yazmış... -Dövelim!. -Ermeni konferansı düzenlemiş... -Linç edelim! -"Üniversitelerde türban yasağı sürmeli" demiş. -Öldürelim! Sayınokurum... Vurma, kırma, linç, küfür, öldürme eylemleri, toplumu bir mikrop gibi sarmaya başladı. İki insan uygarca tartışamaz oldu. İş her alanda fanatikliğe döküldü. "Fikir özgürlüğü" denilen şey dilimizde var ama icraatımızda yok. Beğenmeğimiz fikirleri söyleyenleri asmaya, kesmeye kalkıyoruz. Dinkonusundafanatiğiz,siyasetkonusundadaöyle. Kılık kıyafet konusunda çok katıyız. Tabloya bir bakınız. Bu toplumun yüzde 36'sı oruç tutmayandan rahatsız olduğunu söylüyor. "Ramazan'da lokantalar kapatılsın" diyenlerin sayısı yüzde 49 gibi çok yüksek bir oranda. "Diğerdinleresaygılıyız"diyoruzamatoplumunyüzde61'iMüslümanolmayanakızvermeyeceğinisöylüyor. Yüzde 31'lik gibi önemli bir kesim hala kız ve erkeklerin birlikte okumasına karşı. Böyle düşünen bir toplumda hoşgörüden söz etmek biraz iyimserlik olur. Hoşgörü sadece din ve siyasette değil sporda da can çekişiyor. GeçengünBoğaziçiKöprüsü'neasılanGalatasaraybayrağını5Fenerlifanatikkesipsuyaattı. Niye? Çünkü Galatasaray'ın oraya bayrak asmasını hazmedememişler. Oysa keseceklerine o bayrağın yanına daha büyük bir Fener bayrağı assalar ya. Yapamazlar. Çünkü onu düşünmek biraz incelik, biraz uygarlık ister. Hoşgörülü olmayı gerektirir. Otiplerasacaklarınakesmeyitercihediyorlar. Birileri "Milliyetçiyim" diye linç girişiminde bulunur. Sanatçıları, yazarları öldürmeye kalkışır. Kimileri de "Taraftarım" diye kaba şiddete başvurur. Birileri de böyle bir ortamda AB hayalleri görür. Çok mu hayalperestiz acaba?