Televizyon kanalları, bazı filmleri yılda en az bir kere yayına sokarak, hedefledikleri reyting'e ulaşırlar. " MuhsinBey ", " ZüğürtAğa ", " HababamSınıfı "nın çeşitli bölüm ve versiyonları, ve tabii ille de KemalSunal filmleri, bunların başlıcaları. Geçen gün " KadınKokusu "nu bir kez daha izleyince, onun da bizimkilerle aynı kategoride olduğunu anladım. Dikkat edin, yukarıda söz ettiklerimizin hepsi de bir yönüyle ustalık gerektiren yapımlar. Ya yazarı, ya oyuncusu, ya yönetmeni " dişiyle-tırnağıyla " bir yerlere gelmiş. "Kadın Kokusu" 1992 yapımı... Yeri gelmişken tatlı bir anıyı kısaca aktaralım. O yıllarda bir gazetenin arka sayfasının sekreterliğini yapıyorum. Ödüllerin dağıtılacağı gecenin bir gün öncesinde, sayfayı tamamen Oscar'a ayırdık. O yıl Oscar'ın favorisi, ClintEastwood'un " Affedilmeyen "i. Manşet de şöyle: "Kovboy kör adamı da mı vuracak?" Ertesi gün izinliyim. Sayfaya, FikretEser bakıyor. Tabii sabaha kadar töreni izledim. "Affedilmeyen" 4 Oscar birden kaldırdı. Ama " EnİyiErkekOyuncu " ödülü, "Kadın Kokusu"ndaki emekli kör albay rolüyle AlPacino'ya gitti. Bir gün sonra, yani Oscar sonuçlarının gazeteye yansıdığı sabah işe geldiğimde, Fikret'in attığı başlık şöyleydi: "Kovboy kör adamı vuramadı..."
Televizyon kanalları, bazı filmleri yılda en az bir kere yayına sokarak, hedefledikleri reyting'e ulaşırlar. " Muhsin Bey ", " Züğürt Ağa ", " Hababam Sınıfı "nın çeşitli bölüm ve versiyonları, ve tabii ille de Kemal Sunal filmleri, bunların başlıcaları.
