Normal bir insanda bulunması gereken en güçlü duygu, emanetesaygıveözenduygusudur. Size bir tanıdığınız en değerli varlığı olan çocuğunu emanet eder. Veya değerli bir eşyasını. Veya bir makamı, bir gücü emanet eder.
***
Nitekim devletin gücü de, o makamlara oturmuş insanlara emanettir aslında. Gün gelir, emaneti sahibineaynışekildeiadeetmenizicapeder. O zaman ancak mutemet ve muteber kişi olursunuz. Saygınlık bu şekilde oluşur.
***
Eğer bu duygu insanda zayıfsa, o zaman bakın neler olur. Devlet size müzemüdürü olarak görev verir. Manevi ve maddi değeri yüksek eserleri sizin kişiliğinize emanet eder. Ama siz UşakMüzeMüdürüKazımBey gibi, emanet duygusundan yoksunsanız, KarunHazinesi'ne ait KanatlıDenizatı'nın yerine sahtesini koyarsınız, aslını da soysuzlara verirsiniz. Paha biçilmez eser İstanbul'da 2 milyon dolara pazarlanmaya çalışılırken, gasp edilir ve sırra kadem basar.
***
İştebu,emanetehıyanettir! Bir ülkede müze müdürü, kendisine emanet edilen eserleri çalabiliyorsa, tuz kokmuş demektir.
***
Meselelere böyle bakılabilse, hayatımız ne kadar huzurlu ve rahat olurdu. Ülkenin demokrasisi, siyasi partilere ve sivil toplum kuruluşlarına emanettir. Adalet, yargıya emanettir. İşyerleri, ofisler, şirketler, fabrikalar çalışanlara emanettir. İnsanların paylaştıkları işler, yürüttükleri etkinlikler, birbirlerinin itibarları ve saygınlıkları da, yine birbirlerine emanettir. Keşke bu emanet duygusunun her an farkında olabilsek de toplumun saygınlığını yüksekte tutabilseydik, keşke!..