Alparslan Aslan'ın eylemi, kimin işine yarar? Adına hareket ettiği söylenilen kitleye, bir başka ifadeyle muhafazakâr kesime, bu saldırı büyük zarar vermiştir. AK Parti iktidarının da elbette işine yaramaz. Ama Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, ülkede kargaşa çıkartmayı isteyenler açısından ele geçirilen önemli bir fırsattır bu. Söz konusu eylem, münferit bir olay da olabilir, örgütlü bir davranış da. Alparslan Aslan'ın birileri tarafından dolduruşa getirilip, yönlendirilmiş olması da mümkündür. Saldırıya uğrayan müessesenin niteliğine bakarak, saldıran hakkında her zaman doğru bir değerlendirme yapılmayabiliyor. Meselâ bir bombalı paketle öldürülen Bahriye Üçok, olaydan birkaç gün önce, MİT Müsteşarı Teoman Koman tarafından çağrılarak, kendisine gelen paketlere özen göstermesi konusunda uyarılmıştı. Hatta, bomba nasıl tesirsiz hale getirilir diye, kısa bir eğitim de almıştı. Herhalde uyarıları gözardı ettiği için, Üçok, bombalı paketin kurbanı oldu. Ama perde arkasında kim vardı? Bu hususun aydınlığa kavuştuğunu sanmıyorum. Hiç değilse, bu defa saldırgan yakalandı. Beklenmedik bir şekilde hayatına kastedilmediği takdirde, doğruları öğrenebileceğiz.
***
Muammer Aksoy (31 Ocak 1990), Çetin Emeç (7 Mart 1990), Bahriye Üçok (6 Ekim 1990), Uğur Mumcu (24 Ocak 1993), Ahmet Taner Kışlalı (21 Ekim 1999) tarihlerinde öldürüldüler. Hepsi, laik Cumhuriyet'e "laikçilik" düzeyinde sahip çıkan kişilerdi. Ama, acaba, niçin öldürüldüler? Bu tam olarak anlaşılmadı. Ne onlar öldürüldü diye "laikçilik" öldü; ne de laik Cumhuriyet ortadan kalktı. Terörü, siyasavantaj olarak kullanmak, şiddeti besler. 12 Eylül öncesinde, Ecevit iktidardayken, Demirel, Ecevit'i şiddet eylemlerinin sorumlusu gibi gösteriyordu. Onu, sıkıyönetimi sulandırmakla suçluyordu. Demirel iktidardayken de, Ecevit, terörü hedef tahtasına oturtacağına, Demirel'e hücum ediyor, onun, milliyetçileri koruduğunu ileri sürüyordu. Sonunda, 12 Eylül'e gelindi. Bu arada, müdahaleye zemin hazırlamak için, askerlerin gereken kararlılığı göstermediği, aksine, orada burada bombalar patlattıkları da ortaya çıktı. Danıştay'a saldırının, Adalet Bakanlığı'na saldırıdan ne farkı var? Adalet Bakanlığı'na bombayla girmek isteyen saldırgan, kaçarken öldürülmüştü. İşin perde arkasını kamuoyu pek öğrenemedi. Ama bu defa, Alparslan Aslan yaşıyor ve ümit ediyoruz ki, hiçbir şey karanlıkta kalmayacak.