SevgiliAtam! Bıraktığın emanete ruhumuzla, bedenimizle bağlıyız. Sen de biliyorsun ki, hainleri bağlasan durmazlar. Göz dikiyorlar senin Cumhuriyet'ine... Yobazlar aynı yobazlar.
***
Aydınlık onların gözlerini köreltiyor. Kurşun yağdırıyorlar adaletin askerlerine. Çağdaşlığa giden yollara mayın döşüyorlar. Öyle bir düzen kurmuşlar ki Atam! Din üzerinden siyaset yaparak ganimeti bölüşüyorlar.
***
Hayalet silahları var, aydınlık insanlar için ferman çıkartan gazeteleri. Şeriat kitapları basan belediye başkanları var, özel afla tahtına davet edilen irtica ağaları. Futbolcuları var, gazetelerde ruhunu satmış yazarları... Ama kurduğun Cumhuriyet'in ruhunu unutuyorlar Atam!
***
Bir deniz öfkesi oluyor saçların. Gözlerinde maviler şahlanıyor. Bizler çağdaş dünyayı özlerken, vatan satanlar geçmişle padişahlanıyor. Ülkemin semalarında senin gözlerin. Okula giden çocukları karşıdan karşıya geçiriyorsun. Yatmadan önce Kurtuluş Savaşı'nı anlatıyorsun hepsine. Her akşam sütlerini içiriyorsun.
***
Danıştay üyelerine saldırıyorlar, aydın insanlara. Hayalet tabancalı biri yakalanıyor da, tek suçlu o değil. Gazeteler, politikacılar, belediye başkanları, işadamları, futbolcular. Hepsi birden yakalanıyorlar ama sadece bir tutuklu! Yargı kararlarına itiraz edip, yargının beline beline vuranlar, bu kurşun sıkanların can dostu Atam ! Politikacılarına zaten güvenme. Onlar büyük bir zevkle yumruk attırıyorlar büstlerine. Hiçbiri diğerinden farklı değil. İhanet sinmiş üstlerine.
***
Karanlıkların aydınlıkları boğmaya çalıştığı bir ülke olduk. Ama hala seninle anılıyor çağdaşlığa açılan bütün kapılar. Bu namussuz karanlıklarda, ateşin söner sanılıyor. Bizler seni sevmenin sonsuzluğundayız. Çocuklarımız en başında... Ne hayalet silahlar, ne politikacılar, ne irtica şeyhleri engel olamaz! Senin eserini sonsuza kadar koruyacağımıza ant içeriz. Cumhuriyet'inmahşeryaşında.
***
Yüreğinden avlıyor İnsanlar insanları Feryatlar duyulmuyor Nerede defne dalları
Silahlar artık sussun Öfkeler çiçek açsın İnsan olan utansın Nerede defne dalları