İstanbul depremi konusunda "en fazla" feryat eden hocalardan Prof.Dr. CelalŞengör'ün gazeteci SefaKaplan ile yaptığı söyleşi, İstanbulDepremi başlığını taşıyan bir kitapla İşBankası tarafından geçen ay yayımlandı. O kitabın bir bölümünde ŞengörHoca, bakın ne kadar ironik bir tespit yapıyor: Ünlü sanayici ve işadamlarının bile deprem konusunda duyarsız davrandığını vurguladıktan sonra, şu cevapları veriyor:
***
-Bu sanayiciler arasında çok yakın tanıdıklarınız var herhalde? -Olmaz olur mu? En başta annem var, babam var, dayım var, daha sayayım mı? -Peki neden deprem tehlikesini anlatmıyorsunuz onlara? -Anlatmaz olur muyum efendim? Üstelik çok haklı buluyorlar her seferinde... -Sonra? -Hepsi o kadar işte. "Hakverdikdahaneyapalım" diye düşünüyorlar herhalde. Eee, tabii.Ama onların da yapacak bir şeyleri yok. Babam 1928 doğumlu.Dayım 1930 doğumlu. Hepsi Doğulu insanlar. Rasyonel düşünmek diye bir şey geçmez akıllarından. -Evladım gel şu işe vaziyet et diyebilirler mesela... -Hepsi hayranlık duyar bana. Dayımla her telefon konuşmamızda, 10 dakika iltifat eder. Ama benden bugüne kadar bir kere bile istifade etmeyi düşünmedi. Kendi evini yaptırırken bile başka bir jeolog buldu. Çünkü dayımın kafasında Celal 'Hoca'dır. Büyük bilimadamıdır.Ama Celal'in yaptıklarının gerçek hayatta karşılığı yoktur. Gerçek hayat nedir onun için, şirkettir. -Peki siz niye gidip teklifte bulunmuyorsunuz? -Ben de Türk'üm işte! Benim de aklıma gelmiyor. Siz benim bu evi depremi düşünerek aldığımı sanıyorsunuz ama tamamen tesadüftür.