Güvenilir yatırım aracı olarak altın yeniden ağırlığını hissettiriyor. Yurtdışına paralel olarak Türkiye'de de altına ilgi giderek artıyor. İlgi arttıkça altın daha da kıymetli hale geliyor. Uluslararası piyasalarda altın, 1980'den bu yana en yüksek rakama ulaşmış durumda. Sebebi ise yatırımcıların altını diğer yatırım kalemleri arasında en istikrarlı olarak algılamaları. Peki bu ilginin sebebi ne olabilir? Petrol fiyatları, enflasyonun artışı ve İran'ın nükleer programı sebebiyle ABD ile yaşanan gerginlik ana sebep. Bu ilgiyi, İran'la gerginlik yaşayan ABD'nin New York borsasında da görmek mümkün. Altınındeğeri,NewYorkborsasındaşuanrekorrakamlaraulaşmışdurumda. Düşünün, çeyrek yüzyıldan bu yana en yüksek seviye olan 661 dolar 60 sentten işlem görmeye başladı. Dünyanın en büyük altın borsası Londra'da da durum farklı değil. Ocak ayında ons başına 850 doların üzerinde çıkarak, 1980'den bu yana geçen zamanın rekorunu kırmıştı... NewYorkveLondra'dakibugelişmelerintekmakulsebebivar:İran'layaşanangelişmeler. Unutmamak gerekir ki, İran sadece nükleer programıyla Batı'daki piyasaları hareketlendirmiyor. Aynı zamanda dünyanın önde gelen petrol üreticilerinden biri olması da ciddi etken. Şu an Birleşmiş Milletler aracılığıyla bertaraf edilmeye çalışılan nükleer gerginlikle beraber, petrol piyasalarının bu gelişmeleri algılama şekli de olumsuzlukları tetikliyor. Sonuçta, yükselen petrol fiyatları dünyayı etkileyecek. Enflasyon oranlarını artıracak. Yatırımcılar da daha fazla altına yönelecek. Altın karlı bir yatırım aracı olmaya devam edecek. Döviz düşerken, altın değer kazanacak. İşin bir başka cephesi ise yine altınla petrol arasında gizemli bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Şöyle ki; en büyük enerji tüketicileri kimler? Genel kabul gören bakışla, altın üreticileri. En önemli enerji kaynağı da petrol ve türevleri olduğuna göre, petrol fiyatlarındaki yükseliş otomatikman altını da etkiliyor. Petrolün yükselişe geçmesi, altının da pahalı olması anlamına geliyor. Tuhaf bir ilişki ama durum böyle.