Türkiye'de sık sık olur, zavallı bir kadın, dünyaya istemeden getirdiği ve bakmayı göze alamadığı birbebeği,camiönünebırakır. Eski Türk filmlerinin de değişmez kalıplarından da biridir bu... Hem bebeğinden uzaklaşırken anne ağlar, hem bebek ağlar, hem de seyirci ağlar... Böylece maksat hasıl olur. Maksat seyirciyi ağlatmaktır.
***
Bebeğin cami önüne bırakılmasının sebebi de hayırsever ve dini bütün bir yurttaşın bebeği alıp sahip çıkmasını sağlamaktır. Onun için bebek mutlaka cami önüne bırakılır. Başka bir yere değil..
***
Devirler değişti. Artık cami önlerine bebekler değil, kanunlar, kanun maddeleri bırakılıyor. Alın, Öcalan'a af tartışmasını başlatan TMY'nin6'ncımaddesini... Aynen cami önüne bırakılmış bir madde gibi ortada kaldı. Sahipsiz!
***
BaşbakanErdoğan, "Bu değişikliği önerenler bellidir. Kayıtlarda vardır ama bize ispiyon etmek düşmez" diyor. Tasarı çalışmalarına katılan, değişik kurumlardan 36 kişi var. Herkes her şeyi biliyor ama kimse hatırlamıyor. Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet, TSK, Jandarma, Yargıtay ve Adalet Bakanlığı temsilcileri hiçbir şey hatırlamıyor.
***
Yahu bu değişikliği ecinniler mi istedi, teklif etti, diye şaka yapmanın bile tadı yok. Çünkü mesele şaka yapılmayacak kadar ciddileşti.
***
Demokratik bir ülkede, demokratik bir toplumda, ülkenin sosyo-politik süreçlerini yakından ilgilendirecek bir yasa maddesi, nasıl olur da "halktangizlenir" diye endişe etmekten de kendimizi alamıyoruz. Bu kez durum farklı çünkü! Halk bu defa konuyu fena halde merak ediyor!