Bizler hukuk fakültesini 4 yıl okuduk. Hükümet bu fakültelerde süreyi 5 yıla çıkartıyor. Hukuk rahle-i tedrisinden geçenler şunu bilir, bir adamda "hukuknosyonu" nu alacak kavrayış ve muhakeme kapasitesi yoksa, 4 yıl okumuş 14 yıl okumuş fark etmez.
***
Kanun maddelerini öğrenirsin, usul hukukunu da biraz ezber ettin mi, gider çatır çatır avukatlık yaparsın... Üstüne üstlük girdiğin her davayı da kazanırsın. Çünkü adliyelerde işleyişin esasen hukukla ilgisi yoktur, sadece kanunla ilgisi vardır.
***
Avukat olursun, savcı yahut hakim de olursun ama "hukukçu" olamazsın. "Hukukçuluk", hukukun ruhunu, "nosyonu"nu kavramak, benimsemek ve onu teneffüs etmekle ilgilidir. Bu yüzden değil mi, nice kanunadamı tanırız, sapına kadar faşisttirler. Bu kanun adamlarının Amerika'nın "şerif" lerinden farkı yoktur. Türkiye'den gelip geçen nice hukukprofesörü, hatta ordinaryüs muamelesi gören hukuk adamı da olmuştur ve ne yazık ki, "faşist" eğilimler sergilemişlerdir zaman zaman... Fakat bana sorarsanız gerçek bir hukukçu, faşist olabilemez. Çünkü hukukun ruhu, faşizmin omurgasını oluşturan hukukuçiğnemeyi asla kabul etmez.
***
Geçen gün 25 yıldır avukatlık yaptığını söyleyen bir avukat ile tanışmıştım. Bir cümlede, "nosyonu" yerine "hukuklosyonu" deyiverdi. Beynimden aşağı kaynar sular döküldü ama şaşırmadım.
***
Alt mahkemelerde hükme bağlanan davaların yüzde60'ınınYargıtay'dan (esas veya usul açısından) geridöndüğünebakılırsa, fakültelerin 5 yıla çıkması bile yetmeyebilir. İçim acıyor!