Bu konuyu al tepe tepe yaz! Makale yetmez, otur roman yaz! Neresinden bakarsan bak, istediğin kadar demokratlık yapabilirsin, istediğin kadar Atatürkçülük yapabilirsin, istediğin kadar dincilik yapabilirsin, istediğin kadar Kemalistlik yapabilirsin, faşistliği hele arş-ı alaya kadar çıkartabilirsin. Meşrebine göre otur yaz!
***
AkPartiFatsaİlçeBaşkanıfeşmekan, 23 Nisan'da Atatürk anıtına çelenk koyarken, ağzında şak şak ciklet çiğnediği gerekçesiyle tutuklanmış! Savunması daha da acayip: - Akşamsarımsakyemiştim,ağzımkokmasındiyesakızçiğniyordum!
***
Sabırsız veya ön yargılı okuyucu, zanneder ki, böyle ballı bir hadiseyi görünce, ilçe başkanına "Vaysaygısız,kendinibilmezvay!" diye giydireceğim. Yok hayır!
***
Veya "İştesizeAtatürkdüşmanıbirşeriatçı!" diye ilçe başkanından başlayacağım, AK Parti iktidarından çıkacağım. Yine hayır! Çünkü değmez. Demokrat damarlarım da izin vermez ki, "Biradamsakızçiğnedidiyetutuklanırmı,yasalarıfaşizminenstrümanıolarakkullanmaktannezamanvazgeçeceksiniz,hukuknerede?" diye fetvaya da kalkışmayacağım. Ya ne yapacağım?
***
Şunu soracağım: Bir ilçe başkanı, niye, niçin, ne sebeple ve hangi amaçlarla Atatürk anıtına çelenk koyar? Dikkat buyurun, Atatürk anıtına neden çelenk konuyor, demiyorum. İlçebaşkanınedenkoyuyor, diyorum.
***
İlçe başkanlığı, bir kariyer midir? Çok üstün nitelikleri ihtiva eden bir makam mıdır? İlçe başkanlığı, tarihsel, düşünsel veya siyasal bir anlam ve önem taşıyan bir kimlik midir ki, gidilir de Ata'ya çelenk konulur? Yüzlerce ilçenin, binlerçe ilçe başkanı, ne iş yapar, neyle meşguldür ki Ata'ya çelenk koymazsa olmaz! Partizanlığı, ihale kovalamayı, adam kayırmacılığı, torpilciliği falan anlarım da, çelenk koymak neyin nesidir? Anlayamam! Koydurursanız, işte böyle sakız da çiğner, üstüne balon da patlatır! 'TörenAtatürkçülüğü'nün,yobazlıkla,faşistlikleveşeriatçılıklaharmanlandığıyerlerdeolurböylevakalar.