Ben Bülent Arınç'tan daha reformcuyum. Hem de daha radikal. Hatta kamusal alan sınırlamasına ondan daha fazla karşıyım. Neymiş öyle; YÖK, Köşk, Anayasa Mahkemesi, Danıştay... Hepsini dümdüz edeceksin! HerşeyMeclis'teparmakhesabıilehalledilecek. Şeriat mı gelecek? Oyla. Kabuloylarıfazlaçıkarsatamamdır. Türban mı serbest kalacak? Kaldır parmakları. Maksat oy çokluğu değil mi? O da, bende var. Kim ne karışır. MeclisBaşkanıBülentArınç,23NisanÖzelOturumu'ndakonuşurkeniştebunabenzerşeylersöylemiş. Tabii o direkt böyle demiyor da, konuşmasının ucu bu anlamlara kadar varıyor. "Kurumlar saltanatı" diyerek, YÖK'ten, Köşk'ten, Anayasa Mahkemesi'nden, Danıştay'dan şikayetçi oluyor. Ordunun etkinliğinden yakınıyor. Kamusalalankavramınaşiddetlekarşıçıkıyor. Ona göre, türban hiçbir yerde yasaklanamaz. Ne Meclis'te. Ne Köşk'te, ne üniversitelerde, ne de devlet dairelerinde. Türbana tam özgürlük yani. Radikal penceremden bakınca bence bir sakıncası yok. Yalnız eksiği var. Türbanson10-15yılıngiysisi.Yanigelenekselfalandeğil. Çarşaf öyle mi ya? Bu ülke kadını yüzyıllardır, çarşaf giyiyor. Hala da giyenler var. Peki onların Anayasal hakkı yok mu? Onlar vatandaş değil mi? O halde türban yanında çarşaf da okullarda, devlet dairelerinde, serbest olsun. Üniversitesınıflarıkaraçarşaflıkızlarladolsun. Vilayette işleminizi çarşaflı bir kadın yapsın. Vergi denetimlerine onlar gelsin. Hatta çarşaflı hakimler bizi yargılasın. Mademtamözgürlükistiyorsunuz,buyurunozaman. Olamaz mı yani! İkide bir kamusal alan, türban tartışma konusu yapılıyor dersiniz? Birincisi tabanına mesaj vermek. İkincisi kamuoyu oluşturmak. Derlerya,"Birşeyi40keresöylersenolur"diye,işteotaktik. Söyleye söyleye liberal ve entel kesimden hayli taraftar da buldular zaten. Artık işin ikinci aşamasına gelindi. Türbanın serbest bırakılması. Allah'ın izniyle o da olacak inşallah!