Türkiye'de gazeteciye konu bitmez. Günde bir defa değil, 5 vakit yazı yazsak, (ki internet sebebiyle belki de yakın zamanda böyle olacak) yine de konu bitmez.
***
Siz gazeteci olarak konuyu görmekte zorluk çekseniz bile konu gelip sizin gözünüzün içine girer. Merak etmeyin.
***
Biliyorsunuz, Reina isimli meşhur eğlence mekanı belediye tarafından yıkıldı. Burada eğlenen insanlar için üzülecek halim yok, İstanbul'da eğlenecek mekan mı kalmadı? Niye yıkıldı peki? Reina'nın yıkılan duvarı altında bir aile yok oldu, iki hafta önce... Sonra buradaki yapılaşmanın kaçak olduğu anlaşıldı. Bir aile ölmeseydi anlaşılmayacaktı. Bütün bunlar, başlı başına zaten birer yazı konusu değil, roman konusu bile olur.
***
Peki ben niye hiç bu konuya dokunmadım da, şimdi dokunuyorum: CHP Genel Başkan Yardımcısı MustafaÖzyürek, Reina'nın yıkımı için şöyle demiş: "İdeolojikbiryıkımolabilir.İstanbul'dabuncakaçakyapıvarkenReina'nınseçilmesiideolojikintikamolabilir." Demek istiyor ki Özyürek,"Dincilerlaiklerinmekanınıyıkıyor."
***
Özyürek, algılamasında haklı da olabilir, haksız ve abartılı da... Haklı olabilir çünkü, bu memlekette hertaşınaltındanbirideolojiçıkabilmektedir. Fakat abartmış da olabilir, Belediye'nin burada böyle bir niyeti bulunmayabilir. Ama karşı taraf kuşkulanır. Meselem bu değil! Mesele şu: Bilimin, teknolojinin ve bilgi transferinin bu kadar ilerlediği bir çağda, bir memlekette 'ideolojikyıkım' dan söz edilebiliyorsa, bravo bize demekten başka çare kalmıyor.