Delikanlı askerliğini yapmış dönmüş. Hayata atılıp çalışacak. Artık ailesine yük olmayacak. İş? Yok. Üniversiteyi bitirip, mühendis olmuş. İdealleri var. İyi bir kariyer yapmak amacında. İş? Yok. Hayata erken atılmak için meslek okuluna gidip, bitirmiş. Artık aile bütçesine katkıda bulunmak istiyor. İş? Yok Sayınokurum. Sizin çevrenizde de eminim bu tür insan manzaraları vardır. İşsizlik ortak bir sorun haline gelmiş. Ne yazık ki durum düzeleceğine daha da kötüye gidiyor. Güyasonyıllardabüyüyoruz... İhracatımız patladı. Ekonomi canlandı. Yatırımlar arttı. Hükümete bakarsanız, Türk ekonomisi şaha bile kalktı. Tamam da, bu durumda işsizliğin de azalması gerekmiyor mu? Şimdi, bu soruya " Efendim,nüfusartışı" diye başlayan bir cümle ile cevap verilmeye başlanacak. Buişinbahanesi. Zatenasılmarifetdenüfusartışınıkarşılayacakbiristihdamyaratmakdeğilmi? Öyle ama, becerebilirsen... Başbakanlığa bağlı Türkiye İstatistik Kurumu, dün çok utangaç bir şekilde işsizlik oranlarını yayınladı. Utangaç diyorum, çünkü son 3 aya ilişkin bu oranlarda hiçbir yorum yok. Ne işsizliğin arttığı ne de genç işsizlerin çoğaldığı vurgulanmış. Sadeceoranlaryayınlanmışokadar. Bu oranlar bir önceki dönemle kıyaslanmamış bile. Oysa açıklanan oranlar çok kötü. İşsizlik oranı yüzde 10.3'ten yüzde 11.2'ye çıkmış. Dahasıgençlerarasındakiişsizlikoranıdayüzde19.3'tenyüzde21.5'etırmanmış. Bu demektir ki, her 5 gençten biri işsiz. Üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranı yüzde 10.4'ü bulmuş. Görüldüğü gibi, okuyanı da okumayanı da, tüm gençler işsizlik kabusu altında. Üstelik ufukta iyiye gidişe dair hiçbir belirti de yok. Yazıktır,günahtır... Türban sorunu kadar şu konuya da kafa yorulsa, belki de bu zamana kadar sorunun önemli bir bölümü çözülürdü. KARATABLO İşsizlikoranı (%) 2000....6,5 2001....8.4 2002...10.3 2003...10.5 2004...10.3 2005...10.3 2006...11.2