Antioksidan özelliği bulunan nar; içerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri dengeliyor, kalp sağlığını koruyor, kanser hücrelerinin gelişmesine engel oluyor.
Latince punica granatum olarak bilinen nar, yaz aylarında serin meyve suyu olarak, sağlık açısından da özellikle kışın tüketilmesi gereken bir meyve. Aynı zamanda doğal antibiyotik. Çünkü bağışıklık sistemini güçlendirerek pek çok hastalıktan koruyor. İçerdiği bazı maddeler sayesinde kolesterol ve şekeri dengeliyor, kalp sağlığını koruyor, kanser hücrelerinin gelişmesini engelliyor. Vücudun savunma sistemini güçlendiriyor. Tane olarak tüketildiği gibi suyu da sıkılıp içilebilen narın cilt kanserine ve prostat kanserine karşı korucuyucu etkisi var. Nar, idrar söktürücü etkiye sahip, kan yapıcı, enerji verici ve tansiyon düşürücü özellikleri var. İshale karşı kullanılabilen nar, aynı zamanda bağırsak paraziti tenyaları yok etmek için çok etkili. Burun poliplerine faydası da yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Mevsiminde suyu sıkılarak, salatalara sos olarak kullanıldığında nefis bir tat ve renk verir. Nar potasyum ve demir açısından çok zengin ve C vitamini deposudur. Kuvvetli bir antioksidan olan narın önemli özelliklerinden biri de genel damar sağlığını, özellikle de kalbi korumasıdır. Uzmanlar, narın damar tıkanıklıklarını yüzde 44 oranında gerilettiğini söylüyor.
DAHA GÜÇLÜ ... Narın damar sertliğine karşı güçlü etkisinin olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Araştırmalarda, nar suyunun kırmızı şarap ve yeşil çaya nazaran üç kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğu bulundu. Antioksidanların oksitlenmeyi önlediği biliniyor. Bunu vücudumuzdaki bazı enzimleri artırıp savunma mekanizmamızı daha da güçlendirerek yaparlar. Meyvenin kabuğu ise, alkaloit, tanen ve glikozitler içeriyor. Meyve kabuğu ekstresinin güçlü virüs ve mikrop öldürücü özelliği bulunuyor. Meyve kabuğu tanenlerinin antioksidan ve anti-tümör etkileri de biliniyor. Nar çiçeği (gülnar), Hindististan'da şeker hastalığı için kullanılıyor.
