Yaralıya kan verirken, sırayı kapmanın telaşı olurdu insanlarda. Eskiden radyolarda kan aranırdı da, kolayca bulunurdu. Şimdiki "kansızdüzen" kurulmamıştı daha. Herkesin bir can borcu vardı Allah'a, başkalarına da can verirdi. Masal kokardı bu ülke, yürekli insanlardan geçilmezdi ortalık. Sabahları okula giderken yürüdüğümüz yolu kutsal sayardık. Haykırışların sebebi ülke sevgisiydi. Çocuklar için, öğretmenler, analar için mücadele etmek, onurlu bir eylemdi. O yüzden darağaçlarına fidanlar verdik. Hiç kimse onlar kadar yakışmadı ölümün boynuna!
***
Çocuklara hayat şekeri satarken, hayal de satardı bakkallar. Allah'ın suyunu bizlere parayla satanların, ülkeyi de satacağını bilmeliydik. Cami çıkışındaki büyüklerin dilinden dökülen masalları dinlerken, hiçbir partinin adı geçmezdi. Islık çalardık, mezarlıktan geçerken. Bisikletimizi korkularımıza toslardık. Ölülerine de saygı duyardık şehrimizin, dirilerine de... Şimdi çocuklarına, ülkesi için mücadele etmeyi enayilik sayan hikayeler anlatıyor babalar. "Babalargibisatılanmemlekethikayelerini..."
***
Hiçbir kapının kilidinin olmadığı bir mahalle düzenimiz vardı. Her Ramazan'da komşuların komşuları usulca doyurduğu, yoksulluğun teşhir edilmediği yılları biliyoruz. Önümüz Ramazan... Çadır tiyatrolarında, "iyilikticareti" yapanları izleyeceksiniz. "Bensanaiftaryemeğivereyim,senbanaoyunuver" namussuzluğuna çadır kuranların resmi geçidinde, onuru kırılan insanları izleyeceksiniz kuyruklarda. Bizler bunlara layık bir ülkenin fertleri değildik. Milyonlarca dolarlık servetlerin sahibi olanlar, vatandaşlarını bu hale getirdiyse, sokaklarında haykıran insanları darağaçlarında sallandırdığı içindir.
***
Haramileri özel kanunlarla koruyanlar, gençlerimizi astılar. Zor büyüttüğümüz insanlarımızın kolay öldürülmesine izin verdik. Politikayı yozlaşmış insanlara teslim ettik. Aşağılandıkça yükselen adamları gördük. Adalete meydan okuma gücünün getirdiği ihanet palazlanmasını hala izliyoruz. Darağaçlarında asılan o fidanların yaşamalarına izin verilseydi, onlar da bizim çocuklarımızın harika ders kitapları olurdu. Ama ne yazık ki, darağaçları meyve vermiyor!