Gürültülü horlayanlarda anormal artan göğüs içi basınçla, kalp bölgesinde büyüme ve akciğere giden damarlarda kan yığılması görülüyor.
SOSYAL bir sorun olmasının yanı sıra önemli bir sağlık problemi olarak görülen horlama, kişiye ölüme dek götürebilen ciddi sorunlara yol açabiliyor. KBB Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tamer Haliloğlu, bu durumu şöyle açıkladı: "Çok gürültülü horlayanlarda anormal artan göğüs içi basınçla kalp bölgesinde büyüme ve akciğere giden damarlarda kan yığılması görülür. Uykuda hava açlığı hastalığı olanlarda bu bulgular ciddi sonuçlar doğurabilir. Araştırmalar, ölümün fiziksel aktivitenın en düşük olduğu uyku sırasında olduğunu gösteriyor. Çocuklar ile ilgili yapılan çalışmalarda ise horlayan çocuklarda bazı günlük davranış problemleri olduğu bildirilmiştir. Bir başka çalışmada böyle çocukların yüzde 3 ila yüzde 4'ünde bademcik ve geniz eti ameliyatından sonra anormal olan EKG bulgularının normale döndüğü görülmüştür. Horlama çocuklar için anormal bir durum olmakla birlikte bademcik ve geniz eti ameliyatı, bu sorunu genellikle ortadan kaldırmaktadır.
'YAŞLA ORANTILI GİDİYOR' Araştırmalarda horlamanın kadın ve erkekte yaşla doğru orantılı olarak arttığı görülüyor. Erkeklerde 20 kadınlarda 40 yaşından sonra horlamada artış görmek mümkündür. Epidemiolojik çalışmalara göre 60 yaşını geçmiş erkeklerin yüzde 40 ila 50'si horlar. Horlamanın zamanla şiddetinin arttığı ve küçük bir grup hastanın da uykuda hava açlığı hastalığına (sleep apne) kadar ilerlediği saptanmıştır.
'CAN SIKICI BİR DURUM' Can sıkıcı bir durum olan gürültülü horlamanın, bazı fizyolojik anormallikler ile ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Araştırmacılar ilk olarak bademcikler etrafındaki anatomik oluşumların ve damak anormalliklerinin uykuda hava yollarında tıkanıklığa yol açtığını gösterdiler. Hava sütununun hızla hareketi gevşemiş dokuları özellikle yumuşak damağı ve bademcikler etrafındaki dokuları titreterek horlama diye tanımladığımız sesin kaynağını oluşturur."