Mutsuz evliliklerin temel sorunlarından biri olarak karşımıza çıkan kıskançlık aşırıysa, dikkat! Uzmanlar, dozunda kıskançlığın son derece yararlı olduğunu ancak aşırı olanının ilişkileri bitirdiği görüşünde....
Hayatın çeşitli zamanlarında zorluklarla karşılaşmanız doğal olarak karşılanmalı. Evliliklerde karşılaşılan problemlerden bazıları ise çok kolay altedilemeyen sorunlar arasında yer alır ki bunların en başında da kıskançlık gelir. İdeal evliliklerin temelinde, dozunda kıskançlık ve eşin sadakatine güven duygusu bulunur. Sokolof'a göre "Kıskançlık, insanın en az bilinen duygusu ve üzerinde en az konuşulan davranışıdır. Bir muammadır". Decrates ise, "Kıskançlık, sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur" diyor. Her insanda az veya çok kıskançlık duygusu mutlaka vardır. Karşısındakini ya sevgiden dolayı, ya da "Sende var bende niçin yok" diye kıskanır.
HER İKİ TARAFI DA YIPRATIR Aslında dozunda olan kıskançlık normaldir ve sevginin, bağlılığın bir göstergesi olarak kabul edilir. Danışmanlar "Normal kıskançlık, pek çok evliliği kurtarmış bir evlilik sübabıdır. Anormal kıskançlık ise yıkıcı bir saplantıdır ve tedavi edilmesi gerekir" dedi. Kıskançlığın olmadığı evliliklerde, aile bağları zayıftır. Kadın ve erkek, "kıskanılarak" bir sahiplerinin bulunduğunu hisseder. Kıskançlığın olmaması tabii ki problemdir, ama yanlış kullanıldığında çok yıkıcı olur. Sadece kıskananı değil, kıskanılanı da oldukça yıpratır. Bu durumlarda kıskançlık; çiftleri birbirine bağlayan değil, ayrılığı hızlandıran ciddi bir hastalık haline gelmiş demektir.