Ligin ilk haftasında seyirci vardı, heyecan vardı, SüperLig'e yeni çıkan takımların kattığı ayrı bir hava vardı. Ama futbol kalitesi yoktu. Fenerbahçe, Ankara'da 3 puanın dar sokaklarında, zor dakikalar yaşadı. Daum'un geçen yılki futbol anlayışından sadece 15 dakika sapabilen şampiyon, beraberliği kalecisiyle kurtardıysa, harcanan milyonlarca doların anlamı nedir?
***
Galatasaray, tribünlerde kendisini yumruklarken, sahada kazandı. Cimbom ölü haliyle bile büyük takım havası veriyor. Beşiktaş'ta göze çarpan, otorite boşluğuydu. Pancu'nun, geçen yılki Fenerbahçe maçının sırtından geçinmesine izin verenler, OkanBuruk'un el freni olduğunu fark edemeyenler, AliTandoğan'ın çirkinliğine yetersiz kalırdı elbet.
***
Trabzonspor, Şampiyonlar ligi hayalleriyle kapanan yolu, Kayserispor karşısında usulca açtı. Yarasını sarıyor... Haftanın en zarif karşılaşması İstanbul'da Malatyaspor'la Sivasspor arasındaydı. Küfürsüz, kıyametsiz ve sadece futbol adına bir araya gelen 30 bin kişilik sportmen koroya teşekkürler.
***
Hakemler ligin ilk haftasında iç açıcı değildi. CemPapila,HakanŞükür'e yapılan penaltıyı vermedi. BülentDemirlek,Gökdeniz'in düşürülmesine göz yumdu. İsmetArzuman,Youla'ya Erciyes cezaalanında yapılan harekete penaltı çalmalıydı. Bir düdüğü adaletli çalamayan adamlarla, bu mesleğin harcanacak zamanı varsa... Hayırlı işler!