Hepimiz iki lafın biri aynı şeyi söylüyoruz: "Eğitimşart." Konuyu o kadar önemsiyoruz ki, maşallah artık aramızda şaka bile oldu. Sanki üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz da, sohbetlere, muhabbetlere meze ediyoruz. İtiraf ediyorum, aynı şakayı ben de yapıyorum. Yapıyorum ama vizem var. Çünkü bugün, bu konuda üzerime düşen bir görevi yerine getireceğim. AtvHaberMerkezi'nden arkadaşım BurakErsemiz, bana 2 mektup göndermiş. Biri AdıyamanBesniKesecik'ten, diğeri YozgatAkdağmadeniPazarcıkKöyü'nden. GülizarÇoban ve HaticeŞahin, bu köylerdeki 2 öğrencimiz. Öncelikle hepimizin ulusal egemenliğini kutluyor ve bir istekte bulunuyorlar. Gülizar'ın mektubundan birkaç satır okuyalım mı... "Geleceğin,öğretmeni,polisi,gazetecisi,işadamlarıyızbelki.Okumayıçokseviyoruz.Öğretmenlerimiz,haftada2dersiyalnızcaokumayaayırdı.Olanlarıokuduk,hemenbitti.Zorşartlardaeğitimgörüyoruz.Sizlerdenkitapveçokfaydasıoluyormuş,bilgisayaristiyoruz." Evet baylar, bayanlar, eğitim şarttı değil mi? Hadi bakalım. Gelecekten 2 ses, bize bugünden sesleniyor. 2 bebemiz, şımarıklık etmiyor, "Şart" diye espri yaptığımız eğitim için destek istiyor. Dün bayramlarıydı. Allah hepsine iyi ömürler versin. Dün 5.5 yaşındaki kızımla, Zeynep' le konuşurken, bir eğlence merkezine gitmek üzere sözleştik. Mektuplar aklıma gelince, hikaye kitaplarını sordum. Hani şu resimlerine bayıldıkları var ya, onları. "Uzaktakardeşlervar,kitaplarıyokmuşonlaragöndeririz" dedim. Öyle ya, onun yardım edebileceği, okuldakiler değil evdekiler. Aldığım yanıtta biraz da faydacılık vardı ama, tertemiz tüm yüreklere aitti: "Babaozamangidipyenilerinidealalım.Benokurum(Sankiokumayıbiliyormuşgibi),sonrakardeşleregöndeririz." Zeynep bile mesajı hemen aldı. Bizler alamazsak ayıp olur değil mi? Hatta gelin hedef bile belirleyelim. Reklam etmeden bu konuda büyük çaba harcıyor, biliyorum. Ama ASOBaşkanıZaferÇağlayan memleketinden de bilir, okumanın zorluklarını. Yanılıyor muyum?