Acayip bir ülke olduk. Siyasetçisinden bürokratına, sivil toplum örgütlerinden aydınlarına kadar herkes aykırılıklarla prim yapmaya çalışıyor. Elin oğlu teknolojik ve ekonomik açıdan gelişim ve yenilikler peşinde koşarken, biz "aykırı" duruş, bakış ve söylemlerle prim yapıyoruz! Sıfatı ve konumu ne olursa olsun; "Kıbrıs'tatavizverilemez" diyen statükocu oluyor. "Kıbrıs,artıksırtımızdakambur.Rumyönetiminitanımalıyız" şeklinde ahkam kesen ise ilerici ve yenilikçi ilan ediliyor! Artık, vatanını ve milli kimliğini savunanlara "kafatasçı" diyorlar! Dinine ve mukaddesatına sahip çıkanların boynuna da yobaz yaftası asılıyor. Avrupa Birliği'ne karşı çıkan en iyimser ifade ile "cahil", Amerika'sız siyaset düşünenler ise konjoktürel olarak yeni dünya düzeninden habersiz "darkafalılar" sınıfına itiliyor. Kimsenin laf edemeyeceği, ama aykırı olmayan bir şey söyleyenlere ise televizyonlardaki reklam filminde olduğu gibi "Senmikurtaracanbumemleketi" gözü ile bakılıyor. Kendi toplumsal gerçeklerimizin "olmazsaolmaz" larımızın gereği için mücadele verirseniz, bir şekilde itilip kakılıyor, ama tersini yapıp başkalarının ekmeğine yağ sürerseniz "muteber" oluyorsunuz. Sivrilikleriilemeşhurlar Aykırılıkların ne derece prim yaptığının en güzel örneklerinden ikisini, şu günlerde yaşıyoruz. Biri, adını Başbakanlık'ın merkezindeki uydurma rapor ile duyuran İnsanHaklarıKurulu' na yapılan atamalar, diğeri ise Diyarbakır'da şehrin valisi ile emniyet müdürü arasında yaşandığı belirtilen gerilimler... Her iki konuda da gazete sayfalarına düşen haberlere bakılırsa "aykırılık" konusunda devletimiz bile hayli mesafe almış! Başbakanlık'ın içindeki İnsan Hakları Kurulu'na yeni üyeler seçilmiş, bakıyorsunuz hepsi "sivrilikleri" ve "aykırılıkları" ile meşhurlar! Medyadik ve laf ebeleri, kurulun üyeliğine layık görülürken, şehit ailelerinden tek kişi hatırlanmamış. Zaten kurulun azınlıkçı raporuna imza atıp savunan BaskınOran adındaki profesör de öyle söylüyor ve insan haklarının devlete karşı verilen bir mücadele olduğunu belirterek, Şehit Aileleri Derneği'nden temsilci alınmasının anlamsız olduğunu savunuyor. Diyarbakır'da ise şehrin genç valisi EfkanAla, demokratik uygulamalarına "uyum" sağlayamadığı gerekçesiyle, EmniyetMüdürüOrhanOkur' un icraatlarından memnun olmuyor. Batman Valisi iken yasadışı örgüt faaliyetlerinin bir bölümünün önüne yasakları kaldırarak geçmesiyle adını duyurduğu medyada övülerek anılan Efkan Bey, bölücü örgütün bir süre önce Diyarbakır'da yaptığı eylemdeki operasyon tarzından ötürü emniyet müdürünü uyarıyor. Terörist cenazelerinde örgütün renklerini temsil eden bez ve afişlere karışan müdüre her şeye müdahale etmemesini belirtip "Senhorozmusun,senikimmüdüryaptı?" diyerek, "valiliğini" gösteriyor. Devlet terbiyesi almış müdür de çaresiz izin alıp, bölgeden ayrılmayı uygun görüyor. Türkiye'de aykırılıklar böylesine her yerde prim yapıyor ve milli bütünlüğü savunanlar bir bir tasfiye ediliyor. İş, olacağına varacak anlaşılan!