Prof. Dr. Turgut Göksay açıklıyor. Hangi ağrı neye işarettir? Ağrıları azaltma ve yok etme yöntemleri... Mutlaka okuyun...
***
Hayatımızdan bezdiren ağrılar
Prof. Dr. Göksoy'un anlatımıyla; ağrı, kişiden kişiye, bölgeden bölgeye, günden güne değişkenlik gösterebilen, kolayca tanımlanamayan karmaşık bir duygu bütünlüğüdür.
Hastaların doktora başvurularında en fazla rastlanan nedenin "ağrı" olduğunu, ağrı olmaksızın sadece uyuşma veya hareket kısıtlılığı gibi sebeplerin de bazen doktora gidiş nedeni olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Turgut Göksoy şunları anlattı: "Çoğunlukla, hasta şikayetlerinin orkestra şefi ağrı olup birçok değişik bulgu da yandaş bulgu olarak ağrıya eşlik eder. Ağrısız yaşam olmayacağı hatta bazı durumlarda ağrının vücut hasarlarında hayatı kurtaran bir alarm görevi üslendiği bilinmektedir.
'HASTALIĞI BELİRLEYEBİLİR' Ağrı insanoğlunun kolayca tanımlayamayacağı karmaşık bir duygu bütünlüğüdür. Kişiden kişiye bölgeden bölgeye, günden güne değişkenlik gösterebilir. Örneğin, aynı derecedeki bir ağrılı uyaran, her kişide farklı hissedilebilir. Bölge farklılıkları ile ilgili kesin bilimsel veriler olmamakla beraber, Karadeniz Bölgesi insanlarının ağrı duyarlılığının daha fazla olduğu bilinmektedir. Heyecanın dorukta olduğu bir anda ağrı hemen hissedilmezken, bir süre sonra en ufak bir ağrıya tahammül edilemediği durumlar da vardır. Ağrı sorunu ile hekime gelen hastada doğru sorular sorarak hastalığın tanısında önemli adımlar atılabilir, hatta tek başına tanıya varmamızı sağlayabilir. Sadece, ağrının ortadan kaldırılması da bazı hastalıklarda tedaviyi başarıyla sonlandırabilir. Bazı durumlarda ortada ağrı oluşturacak hiçbir durum yoktur. Bu sadece hastanın hissettiği bir duygudur. Hatta bacağı kesilmek zorunda kalan bir kişinin bacağı yerindeymiş gibi çok şiddetli ağrılar hissetmesi (Fantom ağrısı) buna verilen temel örneklerdendir.
'ÖLÇÜLMESİ ZOR' Aslında ağrı, sadece hastanın belirttiği hekimin gözle veya diğer yöntemlerle izlemesi ve ölçmesi oldukça zor olan bir durumdur. Ağrının varlığını hekim baştan kabul etmeli, şüpheci bir tavırla izlemeli gereksiz yere tam emin olmadan ağrının varlığını inkara yönelmemelidir. Zaten hastaların tedavisinde ortada olmayan ağrılarda bile hastaya hiçbir şey söylenmeden ağrı mücadelesi yapılması başarıyı artırabilecektir. Hastanın gerçekten olmayan bir ağrının var olduğu iddiası da araştırılmalı ve buna uygun bir yaklaşım şekli geliştirilmesi daha uygundur. Ağrıyı sorgularken 12 basamaklı soru dizisi arka arkaya sıralanmalıdır."