Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 05 Kasım 2004
KONUYLA İLİŞKİLİ DİĞER YAZILAR
Fitre ve zekat konusu
BEYAZ HOCA'dan sorularınıza cevaplar

Fitre ve zekat



Fakir olan, muhtaç olan her kula fitre ve zekat verilebilir.

***

Fitre ve zekat konusu

Herkes Allah'ın kuludur; fakir olan, muhtaç olan her kula fitre ve zekat verilir. Hatta, aramızda yaşayan ve fakir olan gayrimüslimlere de verilir.

Fitre kelimesi, Arapça'da "fıtrat", yani "yaratılış" kökünden gelmektedir. "Fitre sadakası" demek, "insanın yaradılışının bir sadakası" demektir. Ramazan Bayramı sadakası da denilir. Fitre sadakasını, Ramazan Bayramı'nın birinci günü tan yeri ağarmaya başlamasıyla vermek vacip olur. Ancak, önceden vermek de caizdir. Ülkemizde fitre Ramazan'da verilir. Güzel bir gelenek olmuştur. Yani üzerine vacip olma vakti gelmeden verilir. Bunun iki anlamı vardır. Birisi, Müslüman Türkler'in dinlerine ne kadar bağlı olduğu, ikincisi ise milletimizin fitreyi erkenden vererek, fakirleri Ramazan içinde sevindirmeyi, oruçlarına yardımcı olmayı amaç edinmesidir. Bu gibi davranışlar, bu milletin ne kadar samimi Müslümanlar olduğunun göstergesidir.


Fitreyi kimler verir?

Fitreyi, kolaylıkla verebilen herkes vermelidir. Fıkıh kitaplarındaki ağır şartlar bugün geçerli değildir. O şartlar insanları hayır yapmaktan alıkoyar. Tekrar edelim, fitre vermeye kolaylıkla gücü yeten, bunun için sıkıntıya düşmeyen herkes fitre vermelidir. Çünkü bu, varlık ve sağlığına şükür sadakasıdır. Aile reisi, kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu eşi ve çocukları için fitre verir. Her biri için ayrı ayrı vermelidir. Birleştirip hepsini bir fakire de verebilir, birkaç fakire de paylaştırabilir.

Fitre miktarı ne kadardır?

Fitrenin miktarı, ailede 1 günde 1 kişinin yediği miktarın ortalamasıdır. Bunu, fitreyi verecek kişinin kendisi tayin edecektir. Mesela, kuru ekmekten hesap etsek, 1 insanın 1 günde 2 ekmek yediğini düşünürsek, bir fitre 2 ekmek parası kadar tutar. Yanına zeytin, peynir katsak, bu fiyat o kadar artar. Günümüze göre, en az 3 milyon liradan vermek gerekir. Kısacası ölçüyü siz belirleyeceksiniz. Vereceğiniz fitre miktarını ne kadar yüksek tutarsanız, o kadar hayrınız büyük olur. Gücü yeten çok verir, yetmeyense yettiği kadar vermelidir. Rahatlıkla vermesi esastır. Allah bütün emirleri, rahatlık ve genişlik içinde verir.

Fitre kime verilmelidir?

Fitre, fakire verilir. Öğrencilere, öksüz ve yetimlere, dul kadınlara, işsizlere, askerlere, sokak çocuklarına, bakıma muhtaç ihtiyarlara, bedensel veya ruhsal rahatsızlığı olan muhtaçlara fitre verilmelidir. Kişi, fakir olan kardeşlerine, kardeşlerinin çocuklarına ve diğer fakir akrabalarına fitre verebilir. Yalnızca, anababasına, nine-dedesine, çocuklarına ve torunlarına fitre veremez. İnsan; evlatları ile ana ve babasını beslemekle, onlara bakmakla yükümlüdür. Onlara verdiği takdirde, bir bakıma kendi kendine vermiş sayılır. Fitre sadakası verilecek fakirin yaşantısına bakılmaz. Bazı kimselerin iddia ettikleri gibi, "Oruç tutmayan kimseye fitre verilmez" diye bir şey yoktur. Herkes Allah'ın kuludur, Allah'ın fakir olan, muhtaç olan her kuluna fitre ve zekat verilir. Hatta aramızda yaşayan ve fakir olan gayrimüslimlere de fitre verilebilir. Bu tür sadakalar, dine uzak insanları İslamiyet'e ısındırır. Onun için fitre vereceğimiz insanın yanlışlarını aramaya gerek yoktur. Hangimizin hayatta günahı ve yanılgısı yoktur ki. Kendimizi, başkalarının yerine koyarak hareket etmemiz gerekir. Fitreyi, yakın çevremizdeki fakirlere de verebilir, uzakta bizden yardım bekleyen fakir insanlara da gönderebiliriz. Fitre verilirken, yoksulun onuru kırılmamalıdır. "Şu fitremi aldın, kabul ettin mi?" gibi şeyler söylemeye gerek yoktur. Yoksulun, aldığı parayı fitre olarak bilmesi şart değildir. Veren kimsenin bilmesi ve niyeti yeterlidir. Yoksula fitre verirken, "Bu sizin için bir hediyedir" gibi yumuşak bir ifade kullanmak gerekir. Fitre ve zekat, bizzat yoksul insanlar içindir. Ayet-i kerime bunu kesin olarak beyan etmiştir. Fitre ve zekat, cami yapımı için verilemez.
Hemen belirtelim, zekat konusu oldukça geniş olduğundan, burada kısaca özetlemeye çalışacağız. Gerisini, siz sevgili okuyucularımızın vicdanlarına bırakacağız. Zekat, İslamiyet'in temel farzlarından biridir. Kelime olarak, "temizlik ve temizleme" demektir. Ancak bu temizlik, mal ve servet temizliğidir. Bir ayet-i kerimede "Onların mallarında, dilenenlerin ve mahrumların hakları vardır" buyrulmuştur. (Zariyat: 19)

Zekat, malı temizlemektir

İşte, varlıklı kimselerin mallarında yoksul ve mahrumların hakları bulunduğu sürece, o mallar kirlidir. O yoksul ve mahrumların hakkı verilince, mallar temizlenir. Zekat "malı temizlemek", "malın içindeki yoksulların haklarını vermek" demektir. Kur'an-ı Kerim'de en çok tekrarlanan emirlerden biri olan zekat, bir mali ibadettir. Zekat kul hakkıdır. Kul hakkı, en büyük veballerden biridir. Kul hakları sahiplerine verilmediği takdirde, ilahi cezası olur. Zekat aynı zamanda bir sosyal dayanışma ve yardımlaşmadır. Müslümanlar'ın bir kısmı zevk içinde yaşarken, diğer bir bölümü sefalet içinde yaşayamaz. Zekat ile bu durum giderilmek istenmiştir.

Zekat vermek farzdır

Kur'an-ı Kerim'de, zekat vermenin farz olduğu açıklanmış, zekatın verileceği kimseler belirtilmiştir. Bunlar yoksul ve muhtaç kimselerdir. Kur'an'da, zekat vermesi gerektiği halde vermeyenlerin, günah işledikleri, cezaya çarptırılacağı da açıklanmıştır. Zekatla ilgili olarak, Kur'an-ı Kerim'de bazı hususlar açıklanmamıştır. Bu hususlar: şunlardır: Zekata tabi olan mal miktarı, yani bir insanın ne kadar malı olursa zekat vereceği, zekata tabii olmayan mallar açıklanmamıştır. Mesela ev eşyasından zekat verilir mi, verilmez Zekat miktarı, yani ne kadar maldan, yüzde kaç zekat verileceği açıklanmamıştır. Ne kadar zamanda bir zekat verilmesi gerektiği de açıklanmamıştır.
Evet sayın okuyucularım, Kur'an-ı Kerim'de, ısrarla fakirlere zekat verilmesi emredilmiş, fakat ayrıntılar açıklanmamıştır. Bunun hikmeti şudur: Değişen zaman ve şartların gereklerine göre, o hususları alimler ayarlayacaklardır. Çünkü konu malidir. Zenginlik kavramı, fakirlik kavramı, zaman ve bölgelere göre farklılıklar gösterir. Din alimleri, bundan bin 200 yıl önce kendi şartları içinde zekatın ayrıntılarını tespit ettiler. Mesela, "Zekat 40'ta 1'dir" dediler. Bunu, Peygamberimiz'in kendi şartları içinde "Malınızın 10'da 1'inin 4'te 1'ini getirin" diye buyurmasına dayandırdılar. "Borçlu zekat veremez, ev ve ev eşyasına zekat düşmez, binek hayvanlarına zekat düşmez. Zekat yılda bir verilir" gibi güzel hükümler koydular. Ancak, alimlerin o zamanki hükümlerinin çoğu eskidi.

Vicdanınıza sorun


Zekatla ilgili, eski din alimlerinin öyle hükümleri vardır ki, bugün uygulanması mümkün değildir. Şartlar ve zaman değişmiş, o hükümler geçersiz hale gelmiştir. "Peki şimdi ne yapılmalıdır?" diye soracaksınız. Size tavsiyem şöyle olacak: "Zekat, yoksulun malınız içindeki hakkıdır. O hakkı çıkartıp yoksula vererek, malınızı temizleyin. Vicdanınız nasıl ve ne kadar ile rahat ediyorsa öyle verin. Cimri davranmayın. Oturduğunuz evi, zekat hesabına almayın ama, bu ev saray yavrusu ise vicdanınıza sorun. Ev eşyalarınız için de öyle düşünün. Çok lüks eşyalara sahipseniz, onu da vicdanınıza sorun. Binek arabasına zekat düşmez. Ancak lüks arabaya biniyorsanız, yine vicdanınıza sorun. Evet borçlu kimseye zekat düşmez ama, alacaklarınız, sabit mallarınız ile borcunuzu şöyle bir karşılaştırın ve vicdanınıza sorun. İnsanın aylık kazancına zekat düşmez ama, sizin aylık geliriniz 5-10 memurun maaşını geçiyorsa, bunu da vicdanınıza danışın. Evet, yıl sonunda elinizde hiç paranız yoktur ama, birçok yatırımınız vardır. Bunların hepsini, kendi vicdanınıza sorun.


Aile reisi, kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu eşi ve çocuklarının her biri için ayrı ayrı fitre verir...

***

Fitre verilirken, yoksulun onuru kırılmamalıdır. "Şu fitremi aldın, kabul ettin mi?" gibi sözlere gerek yoktur...

***

Oturduğunuz evi zekat hesabına almayın ama, bu ev saray yavrusu ise bir de vicdanınıza sorun...

***

"Allah'ın lütfu ve rahmeti sizin üzerinize olmasaydı ve Allah çok esirgeyici ve çok merhametli olmasaydı, haliniz nice olurdu?" (Nur Suresi: 20)

***

"Her insan hata yapar. Hata işleyenlerin en hayırlıları tövbe edenlerdir" (Hadis-i Şerif)




DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
Kapkaççı vahşetiAllah korudu
Kazanda ölümGrip salgını kapıda
Sınıf geçmek zorlaştıGöçer'in ortağına 25 yıl hapis
Burnu bile kanamadı!Anne katiline ağır tahrik...
İlginç bir böbrek davasıKalp nakli bekleyen yaşlı...
Köpek cepi yutuncaKars'a beyaz örtü
Gebelik, yaraları hızlı...Çok yiyor diye terk edildi
Güne BakışGüne BAKIŞ
Vatandaş yazıyorGünün Öyküsü
Kulağınıza Küpe Olsun
EKONOMİ
TOBB'dan TOBB'dan Erdoğan'a Skorsky helikopter
Emniyet'in ricasını geri çevirmeyen TOBB, Başbakan Erdoğan ve...
Yine vergi şoku
Turkcell ve Telsim'e ceza yok
'İhracat üç haneli rakamlara...
'Hedeflere kararlılıkla...
Uzan'ın Mercedes'ine alıcı...
Maliye'den YTL uyarısı
MAGAZİN
Travesti Travesti yüzünden kadro dışı kalmış!
Emre ile Fenerbahçe'de yıllarca birlikte top koşturan eski bir...
Mahsun,'güzel' arıyor!
Ödülünü alıyor
Hollwood hattı
Kylie, her işe el atıyor
Paraladı
Nazardan korkuyor!
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 21 C,Par. Bul. 13 C
ANKARA - Kapalı 10 C,Kapalı 4 C
IZMİR - Par. Bul. 26 C,Par. Bul. 15 C
ANTALYA - Par. Bul. 26 C,Par. Bul. 21 C
ADANA - Par. Bul. 28 C,Par. Bul. 23 C
EKONOMİ
IMKB E: 23,006 D:% -1.84
DOLAR S: 1,462,000 D:% -0.41
EURO S: 1,882,000 D:% 0.32
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
SPOR
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu