Nasrettin Hoca eşeğini kaybetmi ve başlamış dağ tepe aramaya. Bu arada da neşeli bir türkü tutturmuş söylüyormuş. O sırada Hoca'yı gören biri, Hocanın bu hali karşısında kendini sormaktan alıkoyamamış: -Hoca Efendi, eşeğini kaybettiğine üzülmen gerekirken, sen türkü söyleyip eğleniyorsun. Oysa, üzüntüden feryat edip aglaman beklenirdi! Nasrettin Hoca: -Son bir ümidim daha var. O da, aptal eşeğin, şu karşıdaki küçük tepenin arkasında olabileceği ümidi. Eğer orada da değilse, sen gör zaman bendeki ağlamayı, feryadı!