Aniden fenalaşarak yaşamını yitiren üniversiteli gence teşhis koyamadıkları iddia edilen 2 doktora, 3 yıl sonra dava açıldı.
Ahmet, Adanalı 9 çocuklu Kavak ailesinin dördüncü çocuğuydu. Ekonomik durumları iyi olmadığı için, büyük zorluklarla okudu. Ahmet Kavak, üniversite sınavına girdiği ilk yıl, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanmıştı. Ancak çocukluğundan beri en büyük hayali hakim ya da savcı olmaktı. Okuluna devam ederken yeniden sınava girdi ve bu defa da Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bursulu olarak kazanmayı başardı. 3 arkadaşı ile Bakırköy'de kiraladıkları bir evde oturan Ahmet'in en büyük hayali, okulunu bitirip mesleğine başlamaktı. Uluslararası Ticaret Hukuku alanında kendisini geliştiren Ahmet, 2001'de okulunu bitirdi. Artık savcı ya da hakim olmasının önünde hiçbir engel kalmamıştı. Cüppesini giyip diplomasını aldıktan sonra eve dönecekti.
SERUM TAKIP GÖNDERDİLER Ancak genç adam, eve dönüşten bir gece önce aniden fenalaştı. Hemen Bakırköy Devlet Hastanesi'ne götürülen Ahmet, ilk müdahalenin ardından Haseki Hastanesi'ne gönderildi. Burada 5 saat gözlem altında tutulan Ahmet'e iddiaya göre teşhis konulamamış, sadece serum bağlanmıştı. Sosyal güvencesi olmayan gençten, iddiaya göre hastanede yatması için gecelik 120 milyon lira istenmişti. Ancak parayı veremeyince Ahmet, evine gönderildi.
AĞABEYİ ŞİKAYETÇİ OLDU İlaçlarla evde tedavisini sürdürmeye çalışan Ahmet, iki gün sonra yeniden fenalaştı. Talihsiz genç hastaneye bile yetiştirilemeden can verdi. Ahmet'in ölüm raporuna, "solunum yetmezliği" ve "yüksek koma hali" sonucu yaşamını yitirdiği yazıldı. Kavak ailesi olayda doktorların ihmali bulunduğunu öne sürüp savcılığa şikayette bulundu. Soruşturma sonunda savcılık olaydan tam 3 yıl sonra, teşhis koymadan Kavak'ı evine gönderdikleri iddia edilen doktorlar Meral T., ile Meryem T. hakkında "Tedbirsizlik, dikkatsizlik ve meslekte acemilik sonucu ölüme sebebiyet vermek" ten dava açtı. Doktorlar hakkında 5 yıl hapis cezası isteniyor. Talihsiz Ahmet'in ölüm nedenini şimdi mahkeme bulmaya çalışacak.
