Kendi takımına yararı olmayan adamları milli takımda oynatmak, sadece Ersun Yanal'ın düşlerine hizmettir. Hasan Şaş, iki sezondur Galatasaray'da "bitmiş bitirimi" oynuyor. "Kanlısını" arıyor sanki, saha ortasında. Futbol adına ortaya koyduklarını ise sadece Ersun Yanal topluyor. Kendi takımında forma giyemeyen Fenerbahçeli Deniz, Ersun Yanal'ın gözdesi. Çünkü transferinde Yanal'ın sorumluluk payı var. Önder Turacı gibi birinin, Türkiye'de onca genç dururken milli takıma aday olması şaşırtıcı değil mi? Karadeniz'de oynanan bir maçta, Gökdeniz'i inkar eden bir teknik adamın, ince hesapları olduğunu düşünmek istemiyorum ama gerçekler ortada. Böylesine hatalarla dolu bir adamın hatıra fotoğrafını Gürcistan çeker, çilesini biz çekeriz! Ama bizler bu oyunda piyon olmayız. Ersun Yanal'la artan günahların, azalan futbol kalitesinin belgesini izliyoruz. Pusulanın yönünü değiştirmeliyiz. Gürcistan maçı, Almanya masalında aleyhine delil gibi duruyor. Tutanaklara geçirildi. "Ersun Yanal, Almanya düşlerinin önünü kesmekten sanıktır." Gelelim, politikanın seçtirdiği Futbol Federasyonu Başkanı'na... Maç sonrası bütün günahı Trabzon'daki Gürcü bayraklarına yükleyen Levent Bıçakçı'nın bu ülkede federasyon başkanı olması, nasıl bir talihsizliktir acaba? Sayın Levent Bıçakçı ve Ersun Yanal! Bu toplumun size söylemekten çekindiği bir sırrı var! Milli takım sizinle, değil Almanya! Bir daha Trabzon'a bile gidemez.