* Eşlerin birbirine karşı sadakat yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülüğe aykırı davranmak, haksızlıktır. Ancak her haksızlığa ceza verilemeyeceği için, "zina bir boşanma ve tazminat talep etme nedenidir, ama suç değildir".
***
Zina neden cezalandırılmamalı
TCK Tasarısı'ndaki cezalar sistemiyle güdülen amaç; toplumda suç işlenmesini caydırma yoluyla önlemek ve kişiyi işlediği suçtan pişmanlık duymasını sağlayıp yeniden topluma kazandırmaktır.
Bu amaçların sağlanması için "verilen cezanın, adil, haklı ve insan onuruna uygun olması gerekir". Sadece cezaya mahkum olan değil onun yakınları da acı, yoksunluk ve sıkıntı çeker. Kişi cezasını çektikten sonra dahi "suçlu" damgasını üzerinde taşır. Bu kadar ağır bir yaptırım olan cezaya, en zorunlu hallerde ve en son çare olarak başvurulmalıdır. Her haksızlık veya her ahlaka aykırılık ceza yaptırımıyla karşılanmaz. Örneğin yalan söylemek ahlaka aykırı bir davranıştır, ancak suç değildir. Ancak yalan, belirli bir şekilde aldatma niteliğine kavuşur ve bundan çıkar sağlanırsa durumunda dolandırıcılık suçu olur.
Tazminat isteme nedeni İntihar etmek onaylanmayan bir harekettir ama, intihar girişiminde bulunup ta ölmeyen kişiyi cezalandırmamaktayız. Cezalandırılan intihara teşvik veya yardım edendir. Kiracının, kira borcunu ödememesi haksız bir fiildir, hukuka aykırıdır, fakat kira borcunu ödemeyenleri hapse atmıyoruz. Bu gibi hukuka aykırılıklarda alacak veya tazminat davası açıyoruz. İşte "zina" konusu da bu bağlamda düşünülmelidir. Evlilik birliğinin gereği olarak eşlerin sadakat yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülüğe aykırı davranmak, haksız, hukuka aykırı bir davranıştır. Ancak her haksızlığa karşı ceza verilemeyeceği için, "zina bir boşanma ve tazminat talep etme nedenidir ama suç değildir". İşte bu düşünceler nedeniyle "TCK Tasarısına zina suçu koyulmamıştır". TCK Tasarısının Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında da bu konuda bir teklif olmuşsa da iktidar ve muhalefet partisi üyeleri bu teklifi kabul etmemişler ve "zina" suç olsun diye bir tartışma dahi yapmamışlardır. TBMM Başkanlığı'na sunulan tasarı metninde de zina suçu yer almamaktadır (Dileyen www.tbmm.gov.tr sitesinden TCK Tasarısına bakabilir) İktidar Partisinin Tasarının TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi esnasında "zina" nın suç olması için önerge vereceği söyleniyor. Eşler arasındaki sadakatsizliği suç haline getirmek TCK Tasarısında benimsenen felsefe ve suç politikası ilkeleriyle bağdaşmaz. Çünkü Tasarının hazırlanması esnasında anlayış benimsenmişti: "Devlet ceza hukuku yoluyla vatandaşın nasıl giyindiğine, nasıl düşündüğüne ve cinsel tercihlerine müdahale etmeyecek, cezalandırmayacak!"
Çözüm değil Devlete düşen görev, aile birliğinin korunması ve güçlenmesi için sosyal ve ekonomik tedbirler almaktır. Boşanma durumunda ise özellikle çocukları ve toplumumuzda halen zayıf konumda bırakılan kadınları etkin biçimde destekleyici önlemleri hayata geçirmektir. Bu önlemler için çaba sarf etmek dururken "zina eylemini cezalandırmak, aile birliğini ve kadını koruyucu bir yol değil, eşlerin sorunlarına terapist yardımıyla çare aramak yerine polis marifetiyle yeni sorunlar doğurmak anlamına gelir." Zina nedeniyle polise, savcıya şikayette bulunulursa, kurtulması mümkün evlilikleri dahi geri dönülmez şekilde yıkmış oluruz.