Yazının başlığı benim ilgimi çektiğine göre, muhtemelen sizin de ilginizi çekmiştir. Takvim gazetesinde Erkan Kızılocak'ın kaleme aldığı Özelleştirme Dosyası'nı ilgi ile takip ettim. Özelleştirmede ne kadar geri kaldığımız ve bizden sonra özelleştirmeye başlayan ülkelerin ne kadar gerisinde olduğumuz çarpıcı rakamlarla ortaya konulmuş. Özelleştirme Başkanı Metin Kilci, çok önemli bir açıklamada bulunmuş. Kilci diyor ki, "Özelleştirmede Fas bile Türkiye'yi geçti, Doğu Bloğu ve Afrika ülkeleri bile özelleştirmeleri tamamlarken, biz hala bürokrasi yüzünden yerimizde sayıyoruz." Özelleştirme Başkanı Kilci, çok önemli bir tespitte bulunuyor. Kendisini kutlamak gerekir. Ancak merak ettiğim, hangi bürokrasiden bahsettiği. Herhalde kendisinin başını çektiği bürokrasiden bahsediyordur. TÜPRAŞ'ın satışı aşamasında mevzuata uygun işlem yapmayarak özelleştirmeyi engelleyen, bizzat kendisi değil midir? Henüz satış onayı gerçekleşmediği dönemde, mevzuata uygun olmayan işlemleri bu sütunda sıraladığımızda, bunlara kulak tıkayan ve yaptığı işlerin doğru olduğunu zanneden zihniyetle özelleştirmenin yapılamayacağı daha baştan belliydi.
YANLIŞ YAPIYOR... Yaptığı işlemlerin hatalı, mevzuata uygun olmadığı yargı kararları ile ortadadır. Bu işlemlerden ders alması gereken KİLCİ, kulağını tıkamaya devam ediyor ve "Özelleştirmede tren kaçmış" diyor. Doğrudur tren kaçıyor. Ancak o treni kaçıran, Kilci gibi mevzuata uygun hareket etmeyen bürokratik yapıdır. Hem yanlış iş yapacaksın, hem de yanlış işi gören yargı kararını örtülü olarak eleştireceksin. Pişkinliğin bu kadarına pes doğrusu.