Türkiye'nin bir türlü üstesinden gelemediği sosyal güvenlik sorunu, sonunda kördüğüm oldu. SSK tam anlamıyla iflasın eşiğinde. Kurumu, 10 yılda aktarılan 345 katrilyon da kurtaramadı. Ancak sistemin çöküşünde devlet kadar halkın da suçu var. Kurum yıllardır vatandaşın binbir çeşit uyanıklığına sahne oluyor.
***
İflas yakındır!
Yıllardır alarm veren sosyal güvenlik sistemi duvara dayandı! Açığın kapatılması için 10 yılda aktarılan 345 katrilyon da fayda etmedi....
Bütçeden katrilyonlar aktarılarak ayakta tutulmaya çalışılan sosyal güvenlik sistemi kısa süre içinde değiştirilmezse, çökmesi kaçınılmaz hale gelecek.
Devletin yaptığı yanlış uygulamaların yanısıra genç emekliler, suistimaller ve kaçak işçi çalıştırılmasıyla da acı sonu hazırlanan sistem, herkesi al aşağı edeceğe benziyor... Uçurumun kıyısına gelen sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının kapatılması için son 10 yılda tam 345 katrilyon lira aktarılırken, bu para Türkiye'nin geçen yılki milli gelirine yaklaşıyor. Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu da, sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının hem ekonomiyi, hem de toplumsal barışı tehdit ettiğini belirterek, devlet bütçesinden karşılanan açıkların faiz oranlarını artırdığını, işsizliğe yol açtığını vurguladı.
EMEKLİLERE YÜKLENİLDİ Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, sistemin finansman dengesini bozan en önemli sorun erken emeklilik olarak gösterildi. Hazırlanan rapora göre, SSK'dan emekli maaşı alanların yüzde 62'si 58 yaşın altında. Bu da, 19 yıl çalışan bir kadına 35 yıl, erkeğe ise 28 yıl boyunca emekli aylığı ödemek zorunda kalınması anlamına geliyor.
UYANIKLAR DA SORUMLU Sistemdeki aksaklıklarda, devletin yanlış uygulaması ve erken emekliliğin yanısıra, bazı vatandaşların uyanıklığı da etkili oluyor. Hak etmediği halde yeşil kart alanlar, ilerlemiş yaşlarına rağmen yıllarca vefat eden babasının ya da annesinin maaşını alanlar, SSK hastanelerinde kuyruğa girip 7 sülalesinin ilaç ihtiyacını karşılayanlar da iflasın eşiğine gelen sistemde suçlular arasında yer alıyor.