SORU:17 yaşında inançlı bir kızım. Ancak okuduğum bir yazı kafamı karıştırdı. TuranDursun bir yazısında "Hz.Muhammed,zamanındakendisineinananlarıeleştirenEşrefoğluKa'b'iöldürtmüştürvekesikbaşPeygamberinhuzurunagötürülmüştür" diyor. Bir diğer yazısında da Hz.Muhammed' in "Falancayıbulursanızateşteyakın,dedim.Ama,önceöldürün,sonrayakın.Çünkü,ateşteyakmacezasını,yalnızcaateşiyaratanverebilir.(EbuDavud,Cihad/122,hadis2673)" dediğini söylüyor. Sayın hocam bunların gerçeklik payı nedir? CEVAP: Hiç kuşkuya yer yoktur sevgili Peygamberimiz alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bunu Kur'anıKerim beyan ediyor. Dolayısıyla Peygamberimiz öncelikle bütün insanlara rahmet ve numune olarak gönderilmiştir. Ve İslamPeygamberi' nin hayatında, bugün yadırgayacağımız, utanacağımız veya çirkin görebileceğiz bir anormallik yoktur. Çünkü o masumdur. Yani bilerek günah işlemez, yanılgıları olabilir ve o da vahyi ile düzeltilir. Dolayısıyla sevgili peygamberimiz hakkında ileri geri çirkin sözler edenler, öylesi nakiller yapanlar ya bizzat kendileri o iftiraları uydurmuşlardır veya başkalarının uydurmalarına alet olmuşlardır. Bu gerçekleri tespit ettikten sonra konu hakkında birkaç madde açıklamakla yetineceğiz: Birincisi, sözünü ettiğiniz yazar Dursun, maalesef inançlarını kaybetmiş bir insandı. Bununla da kalmayarak İslam' a, Kur'an' a ve sevgili Peygamberimize karşı bir karalama kampanyası açmış durumdaydı. Hatta bu yüzden de onun canına kıydılar. Dolayısıyla o kişinin sözleri, konuyu anlama ve aktarma tarzı, geçersizdir. Çünkü o tarafsız ve bilimsel anlama ve yazma yeteneğini yitirmişti. O sadece karalama amacına yönelmişti. Konuları ona göre seçiyor, ona göre çarpıtıyor ve ona göre anlayıp yazıyordu. Dolayısıyla da onun yargıları yanlıştır. İnandırıcı değildir, onun bu konudaki sözlerine itimat edilmez. İkincisi,Peygamberimiz yaşadıkları sürece Kur'an' dan başka bir şey yazdırmamışlardır. Bugün elimizde bulunan hadis rivayetlerinin en meşhuru ve en sahihi olarak kabul edilen BuhariHadisleri' nin derleyicisi olan Türk asıllı Buharalı zat, Peygamberimizdenl95 sene sonra doğmuştur. Eserini ise yaklaşık 50 yaşında tamamlamış olsa, buna göre Buhari hadisleri Peygamberimizden yaklaşık 250 yıl sonra teşekkül etmiştir. Diğer hadis kitapları ise daha da sonra ortaya çıkmıştır. Hemen hiçbir ciddi yazılı kaynağa dayanmayan ve 250 sene sonra halk arasında hadis diye dilden dile dolaşan cümleleri toplayıp kitap haline getirmek elbette ki güzel ve değerli bir iştir. O hadisler de sadece o dönemin sosyal yapısını yansıtması bakımından bile son derece önemlidir. Ancak bunların tamamının gerçek olduğu asla kabul edilemez. Nitekim bu rivayetler içinde çok sayıda gerçek dışı konular ve anlatım biçimleri vardır. Dolayısıyla bugünkü bilimsel anlayışımız açısından bakıldığı zaman, bu rivayetlerin kesin gerçekler ve belgeler olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Şurasını da unutmamak lazımdır ki, Hz.Muhammed' in kendi zamanında da, sonraki devirlerde de bir çok düşmanı bulunmuş ve onların da yalan ve iftiraları mevcut olmuştur. Tabi onların da bir değeri mevcut değildir. Üçüncüsü, hadislerin ve diğer rivayetlerin doğruluk ve yanlışlık derecelerini ölçmek için diğer ölçütler bir tarafa, her şeyden önce Kur'an' a aykırı olmaması gerekir. Yalnız bu açıdan bakıldığı zaman, Peygamberimiz hakkında ileri sürülen yakışıksız o sözler öncelikle Kur'an' nın ruhuna aykırıdır. Bütün alemlere rahmet olarak gönderilen ve günah işlemekten masum olan, YüceAllah' ın özel koruması altında bulunan örnek insan sevgili Peygamberimizin iddia edildiği gibi fiilleri icra etmesi mümkün değildir. Sonuç olarak ifade edelim ki, hiçbir şüpheye yer yoktur ki, O her türlü çirkin ve normal dışı davranışlardan uzaktır. O insanlığa iyilik ve güzelliklerde örnek olarak gönderilmiştir.