Gelinin uyanık olanı kına gecesi çok ağlar! Zamane genç kızları, önce koca bulmak için 40 takla atıyor, kocayı bulduktan sonra da 3 kez boşanmış şen dullar gibi, geleneklere savaş açıyor. En çok kına geceleri sekteye uğruyor, nişan alışverişleri, karşılıklı bohça getirip götürmeler de hak getire! Üstelik bunun nedeni de maddi yetersizlikten değil, günün moda sözü "Ne gerek var"dan kaynaklanıyor.. Ben mahalledeki tüm kızlara zorla kına gecesi yaptırırken, gördüm ki bu işler en çok sosyetede rağbet görüyor.
Süreyya Yalçın ile Kerem Dürüst de kına gecesi mekanı olarak İstanbul'un meşhur bir barını seçmiş. Üstte başta son moda kıyafetler, kadın erkek karışık 300 davetli! Ayol iyi güzel de, benim bildiğim kına gecesine kaynana ve yandaşları gider, kuruyemişleri ve kınayı da beraberinde getirir. Kadınlar karşılıklı göbek atar, evlenecek kız da yalandan ağlatılır.. Hatta gelin biraz uyanıksa fazla ağlar ki, kaynanaya "Anamın evinden memnunum, oğlunu almak için hiç de bayılmıyorum" mesajını versin! Velhasıl atalarımızdan yadigar kalan bu kına gecesi adetimiz, mahalle kızlarında toptan yok olurken, sosyetede barlarda yaşatılmaya başlandı. Kına kınalıktan çıktı, gece partileri için sebep haline geldi. Siz siz olun kuzucuklarım, evlenirken tüm gelenekleri yerine getirin, ama mümkün mertebe bu işi, zamanın koşullarında alt üst etmeden başarın..
Her ne kadar programlarda şıklar rüküşler tartışılsa da bizim kadınlarımızın kendilerine has bir zevkleri olmadığını bir kez daha anladım. Ayol bir mayokini çıktı, zerafet bozuldu. Moda diye herkes çarpık mayoları giyip, sanki çok şıkmış gibi plajlarda salınmaya başladı. Bana göre her biri Rus revü kızlarına benzedi. Galiba moda tasarımcıları kadınlarla dalga geçiyor da, kimse farkında değil!