Ev kadınlarının televizyonlu buzdolabı için kuyruğa girmesindeki sır, televizyonların insanı içine çeken derinliğidir. Ve televizyonların bizim ülkemizdeki insanlardan çaldığını, hiçbir güç ödeştiremez artık. Magazinin son yıllardaki yozlaşmasına uzaktan bakarken, sanatçı kimliğinin erozyona uğramasına şaşırmıyorum. Magazinden altın çıkardı eskiden. Şimdi paslı tenekeler çıkıyor da, altın muamelesi görüyor.
Siyah-beyaz filmlerdeki "ahlakisavunma"nın yerini saldırı ve cinsel sapkınlık aldığından beridir ki, renkli filmlerle ahengini yitiren bir toplum üretildi. Aşk, şeytanın bahçesinde geziniyor. Genç kızlar, bedenini otel yaptı. Delikanlılık, yengeniz olur!
TürkanŞoray'ın asaleti, gelecek nesillerde bulunamadı. HülyaAvşar kabalığı, HülyaKoçyiğit'in zarafetinin yanına bile yaklaşamadı. SadriAlışık ahlakı, MehmetAliErbil veya CemYılmaz'da yüz bulamadı. Ve daha niceleri... Geçmişin güzelliklerine bekçilik etmek yerine şimdi naylon kırıntılarla gözünü, gönlünü doyuranlar, alkışlarını bile yanlış adreslerde tükettiler. O yüzden birçok şeyin değeri kalmadı. O yüzden topluma örnek olarak gösterilecek isimlerimiz kalmadı.
SezenAksu ile NazanÖncel'i aynı kefeye koymak, sanatın ruhuna ihanettir. Koydular. "Gülşen" denilen çıplak şarkıcıdan kötü bir AjdaPekkan kopyası yarattılar da, genç kızların zehirlenmesine çanak tuttular. Nilüfer'i unutturdular. Gerçek sanatçıları, otel odalarında ölürken hatırladılar. Radyolardan kalan masal kokusunu, ekranların şarap kokusuyla değiş tokuş ettiler. Sonuç ortada. Yollardaki insanlara bakın, komşularınıza bakın, otomobil kullananlara bakın. Her gün, yeni bir nefretin, sevgisizliğin ve saygısızlığın tohumları ekilirken, sadece politikacıları suçlayarak işin içinden çıkmak mümkün değil.
Televizyonlar bizlere pahalıya mal oldu. Hele şimdi buzdolabının üzerinde olanlar geliyor ki... Kim tutar bizi...
***
Savaşa karşı!
Bush'un çiftliğinin karşısında kamp kuran ABD'li "şehitannesi"CindySheehan, savaş karşıtı bir simgeye dönüştü. Oğlunu geçen yıl Irak'ta kaybettikten sonra "SavaşaKarşıAltınYıldızlıAileler" adlı bir örgüt kuran anneye, ülke çapında büyük bir destek var. Bizim ülkemizdeki "savaşyarasaları"nın da bu tepkiden nasibini alması gerekir. Özellikle gazetelerdeki "kışkırtıcınamussuzlar", gencecik insanların ve acılarının denizinde boğulan annelerin duygularını hissetmeli. Ama döktüğü ter bile savaş kokan Bush'a, Türkiye'den hizmet etmek sevdasında olanlar için, bunların bir anlamı olduğunu sanmıyorum. Onların saltanatını da infilak ettirecek gerçekler hükümdar olacak elbet. O günü bekliyoruz!
***
Hep senden yanadır Çektiğim kahır Derdimi o nemli Duvarlar dinler Yaylı tamburlara Benzedi kalbim Böyle inim inim Her gece inler
Kirpiklerim ıslak Bulutum kara Alıştı gözlerim Yağan yağmura Sevilip sevmekten Vurgun yedik biz Savrulduk bir gece Çok uzaklara HakkıYALÇIN