Zeka neye yarar, bol aptal olduktan sonra! Her birimiz, bir süre önce teknede yakalanan bikinili Hülya Avşar'ı konuşur olmuştuk! Kuvvetle muhtemel birçoklarının rüyalarına da girdi bu pozlar! Amma velakin, magazin basamaklarını hızla tırmanan Hülya kızım, asaletten sıfır aldı. Halbuki kendisi sürekli, eşi sayesinde sınıf atlamanın gizli gururuyla bakar olmuştu çevreye! "O bir küçük hanımefendi" idi artık! Bana göre rolünü iyi de oynuyordu, ta ki "Gündem" sevdası ağır basana dek! Bir iki gün gecelerin ağır ablası Hülya, ertesi gün magazin objektiflerinin cilveli dilberi! Bu güzel evladıma bunlar yetmemiş olacak ki, kendi dergisinde yine yarı çıplak bir pozla kapak olmuş! Şimdi benim merak ettiğim; asil bir hanımefendi olmak isteyen kişi, böylesine ahlak zorlayıcı pozlar vermeye gerek duyar mı? Üstelik adını duyurmak gibi gailesi yok ise! Biricik kız evladını pür-ü pak yetiştirmeye çalıştığını söylüyor ise... Ve hepsinden önemlisi, her önüne gelene akıl veriyor ise... Tüm bunlar biraraya geldiğinde "hedef" ile "hamle" arasında bir bağlantı hatası oluşuyor! Bu güzel kızım sürekli kendi zekasını övse de, asında galiba ötekilerin pek de akıllı olmadıklarını biliyor!
Oğlum olsa her gün kulaklarını çekeceğim bir isim var ki, ünlü kadınların birçoğu kendisini yakından tanır. Hani şu, "Playboy" tabirini ilk kullananlardan Erdal Acar, beslemek için evine timsah almış! Siz bilir misiniz kucuzuklarım, timsahlar yılda bir kez çiftleşseler bile, her sene aynı eşe giderler. Erdal oğlum, maymun alsa şaşırmaz, balık alsa anlardım. Ama timsah ilginç! Birilerini "kafeslemeyi" iyi başaran "hayatta süratli" evladım, umarım besleyeceği timsahtan bazı dersler alır...